Voleybolla kaybediyoruz

Voleybol kadın millilerimizin şu haliyle her zaferi toplum düzenimize vurulan bir darbedir, Ali Ulvi Altınsoy yazıyor.

Voleybolla kaybediyoruz
Son Güncelleme: Whatsapp

Ali Ulvi Altınsoy

Amerika’nın Teksas eyaleti Arlington kentinde düzenlenen Uluslar Ligi turnuvasında ev sahibi de dahil dünya devlerini yenen Voleybol Kadın A Milli Takımımızın zaferi gerçekten zafer mi yoksa hezimet mi?

Voleybolda hem erkek hem kadınlarda son yıllarda ilerledik. Özellikle Türkiye’nin büyük devlet bankalarının büyük paralar yatırması, bu turnuvanın en iyisi seçilen Kübalı milli oyuncumuz Melissa Vargas gibi dünyanın en önde gelen sporcularına bankacılıkla toplanan paraların akıtılması, tesisler, antrenörler, olanaklar getirilmesiyle önemli bir noktaya geldik.

Dünyadaki önemli takımlar arasındayız. Olimpiyat ya da dünya şampiyonluğu ihtimalimiz var. Bankalarımızım adını taşıyan takımlarımız da ardı ardına Avrupa şampiyonlukları kazanıyor. Türkiye’nin 3. takım sporu voleybol, dünyada ülkemizi temsil ediyor.

Ancak son yıllardaki bu “Filenin Sultanları” kampanyası toplumumuza yarardan çok zarar getirmekte.

Birinci nedeni, bu sporun ardındaki firmalar.

Alkol reklamlarının yasaklanması ardından Biracılar olarak anılan Anadolu Endüstri Holding’in tanıtımı için kullanılan Efes basketbol takımının alkolü yayması gibi, banka takımlarının her başarısı faizli bankacılığın yayılması, Bakara Suresi 279. ayetinde ifade edilen riba yoluyla “Allah’a ve Resulüne savaş açmış” sistemin aklanmasına hizmet ediyor. Bir alkollü içki şirketinin, bir tefecilik şirketinin zaferi, sade bir spor kulübünün başarısından farklı nitelikte.

İkinci konu, kadın voleybolunun şimdiki haliyle gençliği yanlış yönlendirmesidir.

Erkeksi vücut oranlarıyla savaş çığlıkları atan dövmeli genç kadınların ülkede el üstünde tutulması, milli gurur ilan edilmesi, gençlerin onları örnek almasına yol açmaktadır. Erkeklerin de öfke çığlıkları ve fiziksel aşırılıkları hoş değil belki ama sonuçta erkekler muharebelerde ölmeye yollanan toplumum savaşçı katmanıdır. Ancak iri yarı, dövmeli, erkeksi kadınların darbeler vurarak kazandıkları oyunlar, kadının doğal, fıtri özelliklerinin değersiz olduğu, ancak erkek gibi davrandığı zaman kazanacağı mesajını vermektedir.

Nitekim sponsor firmalar, Türk toplumunun düşmanı feminist ve homoseksüel dernekleri, bu fırsatı kaçırmamaktadır. Filenin kaslı, dövmeli, öfkeli Sultanları, sözde laik Atatürkçü çağdaş kadın olarak sunulmaktadır.

Dahası takımda homoseksüellik propagandasının açık olarak yapılması başlı başına bir sorun. Takımın oyuncularından Ebrar Karakurt, sadece homoseksüel olduğunu ilan etmekle kalmıyor, aynı zamanda sapık ilişki kurduğu kadın sevgililerini de sosyal medyada paylaşıyor. Androjen görünümlü ve bıçkın karakterli bu sapık sporcu, reklamların, firmaların, sözde kadın hakları, feminist ve LGBT derneklerinin gözdesi. Hatta muhafazakar görünümlü haber siteleri bile bu sapığın reklamını yapıyor. Son turnuvada kötü oynamasına rağmen Türk milli takımının simgesi.

Kuşkusuz bir eşcinselin Türkiye’nin simgesi olması, sporcuları kendine örnek alan genç nesillerde tahribata yol açmakta. Sapıklık normalleştiriliyor, saygınlaştırılıyor, adeta değerli hale getiriliyor.

Pek çok genç kızımız onun saçlarını, erkeksi tavırlarını kopyalıyor; revaçta söylemle ‘idol’ (Türkçesi: put) alıyor. Sapık Ebrar Karakurt ve medyadaki binlerce örneği sonucunda eşcinsellik denemelerine girişen çocuklar bunun iyi bir şey olduğunu düşünüyor.

Voleybol A milli takımımızın her başarısı hem bireylerde hem de toplumda, aile yapımızda ağır hasar oluşturuyor.

İlginç olan bu eşcinsel spor yıldızları, LGBT ve sapıklık karşıtı söylemleriyle seçim kampanyası yürütmüş, zafer kazanmış AK Parti iktidarında ortaya çıkmakta.

Voleybol Federasyonu, Gençlik ve Spor Bakanlığı, bu spora destek veren devlet bankaları, medyanın büyük bölümü, AK Parti’nin yönetiminde.

Sapık sporculara toplumda kötü etki yapmamaları, medyada alenen sapıklık propagandası yapmamaları, aksi halde ahlaki standartlar nedeniyle milli takıma alınmayacakları kolaylıkla belirtilebilirdi. Baştan bir kaç uyarıyla konu gündeme bile gelmezdi.

Ama yetkililerimiz bunu yapmaktan acizler. Hatta söylesek, “bize ne” diyebilirler. Belki de spor ile ahlak karıştırılmamalı, bu çağda bunlar normal diye ders de verebilirler.

Ancak işte ne yazık ki AK Parti iktidarındaki sporun simgelerinden biri eşcinsel bir sporcu.

Voleybol Kadın A Milli Takımının her zaferi eşcinselliğin normalleştirilmesinde, satanist kültürün yayılmasında, Hizb-üş-Şeytan rejiminin  hakimiyetinde araç oluyor.

Voleybol kadın milli takımı üyesi eşcinsel Ebrar Karakurt kadın sevgililerinden biriyle

İLK YORUMU SİZ YAZIN

Hoş Geldiniz

Üye değilmisiniz? Kayıt Ol!

Hemen Hesabını Oluştur

Zaten bir hesabın mı var? Giriş Yap!

Şifrenizi mi Unuttunuz

Kullanıcı adınızı yada e-posta adresinizi aşağıya girdikten sonra mail adresinize yeni şifreniz gönderilecektir.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.

canlı casino siteleri papyonshop.com ofis taşıma parça eşya taşıma evden eve nakliyat nakliyat deneme bonusu veren siteleri canlı casino