Sudan’da bugünlerde gerçekleşen Batı-Rusya vekalet çatışmalarını yazarımız Faik Emre Özdemir analiz ediyor.
Faik Emre Özdemir
Son üç gündür Sudan’da gerçekleşen askeri birlikler arası çatışmaların ardında Batı bloğu ve Rusya-Çin bloğunun çekişmesi olduğu ortaya çıkmakta. Hartum başta olmak üzere Sudan’ın pek çok bölgesinde, darbeyle gelen devlet başkanı Korgeneral Abdülfettah el-Burhan‘ın kontrolündeki düzenli ordu ve Korgeneral Muhammed Hamdan Dagalo’ya bağlı paramiliter birikler olan Acil Destek Gücü tarafları oluşturmakta. Burhan, Amerika, Avrupa, Mısır ve İsrail’e yakın bir yönetici. Dagalo ise Rusya, Wagner ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne daha yakın.
Silahlı kuvvetler ve Acil Destek Gücü arasındaki çatışmalarda sadece kara birlikleri değil düzenli orduya bağlı bombardıman uçakları da kullanıldı. Arada kalan halk ve giderek fkirleşen ve Batı sisteminin kölesi haline gelen Sudan’da gelecek parlak görünmüyor. Oysa iki korgeneral yakın zamana kadar birbirleriyle iyi geçiniyor ve cuntanın iki ayağını oluşturuyordu.
Burhan, 2019’da Ömer el-Beşir‘e karşı protestoları fırsat bilerek, başta Beşir’in yanında olmasına ve halka ateş açmasına rağmen, hükümeti kanlı bir darbeyle indirdi. Ancak beklentilerin ve verdiği sözlerin aksine seçimlere gitmedi, dikta rejimi kurdu. Geçen yıl kendi atadığı sivil hükümeti de indirerek tamamen askeri idareye geçti.
Batı bu durumdan yararlandı. Ekonomik çöküşe ilerleyen ve kıtlık sonucu milyonların ölümle burun buruna kalan Sudan’a ABD hükümeti ona tek şartla yardım vereceğini söyledi: Yahudi devletini tanıması. Bunu üzerine İsrail’i tanıyanların boykot edilecei kararı alan Sudan’da yağılan Arap Birliği toplantısınun sembolik merkezinin İsrail’in şartlarına teslim olması gerçekleşti.
Batı ve İsrail hakimiyeti artan Sudan, tıpkı yine darbeyle gelen general Sisi’nin Mısır’ı gibi her yönden dış güçlere bağımlı kaldı. Libya’da Batı’nın desteklediği Hafter darbesi ve işgaline Rus Wagner ve Birleşik Arap Emirlikleri finansıyla destek verdi. Cencevit adındaki zamanında Darfur’da kanlı baskınlar yapmış paramiliter grup Dagalo altında Acil Destek Gücü olarak Libya için köle askerler topladı ancak Türkiye’nin müdahalesiyle bunlar püskürtüldü.
O dönemden kalan Wagner işbirliği ve Yevgeni Progojin’in, dolayısıyla Putin’in Afrika’daki ekonomik girişimlerinin yansıra Abu Dabi ile de bağlarını güçlendiren Dagalo, emrindeki düzenli ordudan bağımsız eski Cencevit şimdiki Acil Destek Gücü ile kritik kuvvete ulaştığını düşündü. Ancak gidişat, cuntaya karşı düzenlediği darbenin beklediği hızlı sonucu almadığını, zamanın aleyhine işlediğini gösteriyor.
Eğer başa gelirse Rusya’nın Mali, Burkina Faso, Orta Afrika Cumhuriyeti gibi bölgelerde Wagner/Prigojin etkisinin Afrika’da daha da güçleneceği, Batı-İsrail eksenine alternatif oluşturacağı anlaşılıyor. Şu an için ağırlığın mevcut cuntadan yana olduğunu, eğer beklenmedik yeni bir taaruz yapamazsa bir hafta içinde Hamidtu lakaplı Korgeneral Dagalo’nun işinin zor olduğu söylenebilir.
Bütün bunlardan en çok zarar gören kuşkusuz 40 milyona yaklaşan nüfusıyla giderek fakirleşen Müslüman Sudan halkı.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.