Yazarımız Faik Emre Özdemir Suriye’nin yeni yürürlüğe giren geçici anayasa bildirgesindeki maddleri ele alıyor.
16 Mart 2025 Faik Emre Özdemir
Suriye lideri Ahmed eş-Şar’a anayasa bildirgesini imzaladı. Bunda içinde İslam hukuku, insan hakları, kadın hakları, ifade özgürlüğü, Esad kurbanları için adalet ile birlikte beş yıllık geçiş dönemi süreci konuları dikkat çekti. Suriye lideri Ahmed eş-Şar’a, beş yıllık geçiş dönemini düzenleyen ve kadın hakları ile ifade özgürlüğünü ortaya koyan anayasa bildirgesini yürürlüğe koyduktan sonra ülkesi için “yeni bir tarihin” başladığını savundu.
Anayasa bildirgesi, GTŞ kısa adıyla bilinen Heyet Tahrir eş-Şam önderliğindeki muhaliflerin Beşşar Esad’ın baskıcı hükümetini devirmesinden üç ay sonra haklara saygılı, kapsayıcı yeni bir Suriye çağrısını içermekte. Bildirge, geçen hafta Suriye’nin Akdeniz kıyısında patlak veren ve güvenlik güçlerinin üst tahminleri 1.500’e kadar çıkan çoğu Alevi sivilin öldürüldüğü iddia edilen bir şiddet dalgasının ve ABD helikopteriyle geitirilen PKK’nın Suriye sözcüsü Mazlum Abdi’nin silah bırakmayı imzalamasının ardından yayınlandı.
Suriye’nin geçici cumhurbaşkanı Şar’a, Perşembe günü anayasa bildirgesinin “Suriye için baskıyı adaletle, acıyı merhametle değiştirdiğimiz yeni bir tarihin” başlangıcı olmasını umduğunu söyledi ve belgeyi başkanlık sarayında imzaladı.Bildirge, eski hükümetin suçlarının “hesap verebilirlik araçlarını belirlemek, gerçekleri ortaya koymak ve mağdurlara ve kurtulanlara adalet sağlamak” için bir “geçici adalet komisyonu”nun kurulacağı beş yıllık bir geçiş dönemi belirliyor.
Ülkenin geçici anayasası yerine geçecek ve anayasa tamamlanana kadar geçiş sürecini belirleyecek bildirgede şu maddeler dikkat çekiyor:
Esad zulmünü övmek yasak
Cumhurbaşkanlığı tarafından paylaşılan belgenin bir kopyasına göre, “eski Esad rejiminin ve sembollerinin yüceltilmesi” ve “suçlarının inkar edilmesi, övülmesi, haklı gösterilmesi veya önemsizleştirilmesi” yasaklanıyor.
Bölücülük yasak
Bildirgede “bölünme ve ayrılıkçılık çağrıları, yabancı müdahale talepleri veya yabancı güçlere güvenmek suç sayılıyor” ifadesi yer alıyor.
Türkiye’yle yakın ilişkilere altyapı
Hükümetin yeniden yapılanma sürecini desteklemek için “ilgili ülkeler ve kuruluşlarla” koordinasyon sağlamayı amaçladığı da ekleniyor.
Şeriat esas alınacak
Bildirge, cumhurbaşkanının Müslüman olması gerekliliğini korurken, İslam hukuku yasamanın “ana kaynağı” olarak belirtiliyor.
Kadın hakları konusunda güvence
Belgeyi hazırlayan komite üyesi Abdülhamid el-Avak belgenin kadınların iş ve eğitime katılma hakkını ve tüm sosyal, politik ve ekonomik haklarının garanti altına alınmasını da içerdiğini vurguladı.
Şar’a olağanüstü hal ilan edebilecek
Bildirgede Cumhurbaşkanına olağanüstü hal ilan yetkisi veriliyor.
Kurucu meclisin üçte biri Şar’a tarafından
Üçte biri cumhurbaşkanı tarafından atanacak olan halk meclisinin tüm yasaları hazırlamakla görevlendirilecek.
Cumhurbaşkanı ve meclis arasında denge
Bildirgeye göre, yasama organı cumhurbaşkanını görevden alamaz ve cumhurbaşkanı da hiçbir milletvekilini görevden alamaz.
Yargı bağımsızlığı, fikir özgürlüğü
Bildirgenin “fikir, ifade ve basın özgürlüğünü” garanti altına aldığını ve yargının bağımsızlığını teyit ettiğini de vurgulandı.
Orhan Aldıkaçtı’nınkine benzer komite kurulacak
Kalıcı anayasa taslağı hazırlamak üzere bir komite kurulacak. Bunun son halini meclis verecek ve halkoyuna sunulacak.
Ebu Muhammed el-Colani namıyla Esad’ın devrilmesine öncülük eden İslami grup Heyet Tahrir eş-Şam’a liderlik eden Şar’a, Ocak ayı sonlarında geçici cumhurbaşkanı olarak atanmış, geçiş döneminde “yasal referans” olarak hizmet edecek anayasa bildirgesini yayınlama sözü vermişti.
Ancak Kuzeydoğu Suriye’deki Kürt liderliğindeki PKK’nın uzantısı sözde yönetim, bildirgeyi sert bir şekilde eleştirerek, “Suriye’nin gerçekliği ve çeşitliliğiyle çeliştiğini” iddia etti. Oysa hafta başında , PKK’nın Suriye uzantısı olan Suriye Demokratik Güçleri, Şam’daki yetkililerle devlet kurumlarına entegre olmak için bir anlaşma yapmıştı. Buna rağmen aynı terör örgütü sonradan bildirgenin “halkımızın özlemlerini temsil etmediğini” ve “gerçek demokrasiye ulaşma çabalarını baltaladığını” iddia etti.
BM Suriye özel temsilcisi Geir Pedersen’in anayasal bildirgenin gerçekten güvenilir ve kapsayıcı bir siyasi geçiş için sağlam bir yasal çerçeve olabileceğini umduğunu ve düzgün şekilde uygulanmasının anahtar olacağını söylediğini aktardı. Açıklama, analistlerin geçiş sürecine yönelik şimdiye kadarki en büyük tehdit olarak tanımladığı Suriye’nin Akdeniz kıyılarındaki şiddet dalgasının ardından bir hafta sonra geldi.
Yabancı insan hakları gözlemcilerine göre toplu katliamlar çoğunlukla Alevileri hedef aldı ve güvenlik güçleri ve müttefik kuvvetler tarafından 1.476 sivilin ölümüne yol açtı. Şar’a, kan dökülmesi konusunda soruşturma ve kovuşturmaya söz verdi. Yetkililer çok sayıda tutuklama yaptı. Anayasa bildirgesi olaylar üzerine bekletilmeden hızla yayınlandı.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.