Siyonist rejime karşı boykotu delmesiyle bilinen erotik dansçı ve şarkıcı Jennifer Lopez’i Türkiye’ye getirip şarkı söyletecekler
9 Nisan 2025 Burhanettin Akbora
Erotik dansçılıktan şarkıcılığa, şarkıcılıktan da oyunculuğa geçen Amerikalı Jennifer Lopez Türkiye’ye geliyormuş. Şarkıcı yazın Antalya ve İstanbul’da iki konser verecekmiş. Lopez’in erotik sahne şovu içeren turnesinin Türkiye ayağı 1 Temmuz’da Antalya’daki bir otel ve ardından ardından 4 Temmuz’da İstanbul Yenikapı Festivalpark’tan oluşuyormuş.
Bayan Lopez sonra Avrupa kentlerine ve Kazakistan’a gidecekmiş. Turnenin tam programı henüz açıklanmamış. Bunun nedeni Tel Aviv’de de konser verebilecek olması ve başka ülkelerde protesto edilmemek üzere bunun biletler satıldıktan açıklanması deniyormuş. Konserlerin ve uçak seyahatinin seyrine bakılırsa Tel Aviv konseri yapılırsa Antalya’ya inmeden Haziran’ın son günlerinde olması muhtemelmiş.
Popo sallamasıyla meşhur dansçı ve şarkıcı Jennifer Lopez daha önce 2012’de de ülkemize gelip gençlerin hayallerine girmiş, planlanan tek konserken cebi para dolu Türk gençliği kesiminin ilgisi alakası üzerine olan üç konsere çıkmış. Epey bir popo sallamış Türklere Jennifer Hanım.
Jennifer Lopez isimli bu büyük müzisyen, Batılı ülkelerde Siyonizm’e karşı sağduyulu cesur insanların başlattıkları BDS (Boycott Diversify Sanction, yani boykot et, alternatif bul, müeyyide uygula) adı verilen hareket hız kazanıp, İsrail konserleri ardı ardına iptal edilince, çevresinde sözü geçen kim varsa toplamış ve bu boykotu kırmak için Tel Aviv’de büyük bir toplu konser organize etmiş. Bu nedenle Yaudi basını J-Lo denen bu kadını el üstünde tutuyor, zor zamanımızda ilaç oldu, boykotu kırdı diyor.
Ülkemizdeki İslam-dışı, batıcı, Yahudi sempatizanı kesim maalesef ekonomiyi elinde tutuyor. Derin devlet tarafından semirtilmiş, teşvikler, ihaleler, localar, mahfiller, yolsuzluklarla birikmiş muzzam ranta sahip ne geçmişi ne de geleceği olmayan bir yapay kitle oluştu. Bunlar ve çocukları, sabah akşam küfrettikleri AK Parti döneminde daha da zenginleştiler. Bir asgari ücretlinin ailesini bir ay geçindireceği parayı çoluğuna çocuğuna bir gecede konser görünümlü satanist unsurlu şovlara harcaması için rahatça verebiliyor.
Öte yandan boykot deyince sadece dindar imajlı şirketleri düşünen, Gazze soykırımında bunu en kuvvetli destekleyen Batılı firmaların, ürünlerin, hazır gıdacıların, kahvecilerin en sadık müşterisi olan bu habis kitlenin, akletmesi, neyin satanist, neyin insani, neyin haklı neyin soykırımcı olduğunu idrak etmesini beklemek anlamsız. Anlatsanız anlamazlar, saldırganlaşırlar.
Ancak aklı selim tarafın birleşmesi, uzlaşması, bu tür pisliklere mani olmak amacıyla girişimlerde bulunabilir. Bunlar sivil insiyatifler, protestolarla topluca gerçekleşebilir. Türkiye’nin Müslüman bir ülke olduğu, pundunu bulunca zırt diye gavur eline kaçanlara rağmen iyi ve sağduyulu insanların bu ülkeyi gerektiğinde kanını vererek ayakta tutan esas toplum olduğunu ortaya koyabilir. Namuslular, sokakta soykırımı protesto edenleri döven namussuzlar kadar cesaretli olabilir.
Herşeyi hükümetten, polisten bekleme rahatlığı ve gevşekliği yanlış bir yaklaşım. Siyonizm yanlısı erotik şarkıcılar bu ülkede konser düzenlememeli. Bunun için sağduyulu normal insanlar tepki göstermeli.
