Özlem Zengin Ebubekir Sofuoğlu’nun kendisini İslam’dan attığını iddia ediyor. Bu doğru mu? Tartışmanın kaynağı nedir?
Ali Ulvi Altınsoy
AK Parti grup başkan vekili Tokat Milletvekili Özlem Zengin’in ve Aile ve Sosyal Yardım Bakanı Derya Yanık’ın yeniden AK Parti listelerinden aday gösterilmesi, AK Parti’yi destekleyen ancak İstanbul Sözleşmesi başta küreselcilerin dayatmaya çalıştığı aile, insan, erkek, kadın, çocuk düşmanı 6284, Süresiz Nafaka, Kadın beyanının esas alınması, genç evlilere ağır haips cezaları, ailelerin parçalanması, Toplumsal Cinsiyet adındaki sapıklık meşrulaştırması gibi konulardaki tepeden inmeci ve toplumu yıkıma uğratan aile düşmanı yasal düzenlemelere tepkili olan AK Parti seçmenlerini ve genel muhafazakar kesimi üzdü.
Daha önce AK Parti yönetiminin gözdesi olan ancak İstanbul Sözleşmesi’nin tercümanı olan ve sapıklık terimi Toplumsal Cinsiyet terimini Türkçe’ye kazandıran Sare Aydın’ın ve bazı benzer fikirdeki kişilerin sadece bir dönem milletvekilli ardından listelere alınmaması olumlu görülse de “6284 kırmızı çizgimizdir” diyerek AK Parti yönetimini tehdit eden, bu nedenle hedef tahtasına dönen Zengin’in birinci sıradan milletvekili gösterilmesi tepki çekti.
6284 Kadınlara Şiddeti Özleme adı altında, sapıklığı meşrulaştıran, aileyi yok olmaya sürükleyen, erkeği adeta potansiyel suçluya dönüştüren, İstanbul Sözleşmesi çerçevesinde yazılmış ve uygulaması GREVIO adı küresel platformca teftiş edilmesi öngörülen bir yasa. Sözleşme kaldırılsa da 6284 hala yürülükte. Fatih Erbakan Cumhur İttifakı’na katılmak için şart koştuğu 30 maddeden biri de 6284’ün yeniden düzenlenmesiydi.
İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılması mücadelesinde öncü kişilerden biri olan Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu, bir twitter mesajında Özlem Zengin’in olduğu bir listeye oy veremeyeceğini, bir deyişteki gibi cehennem soğuyuncaya kadar, yani asla AK Parti listesi de olsa Özlem Zengin’li bir liste lehinde oy kullanamayacağını beyan etmesi üzerine, Özlem Zengin canlı yayında bunu yanlış yansıttı. “Cehennem soğuyana kadar” deyişinin ebediyen manasında kullanıldığı açık olmasına rağmen, Sofuoğlu’nun kendisini cehenneme yolladığı, tekfir ettiği sonucunu çıkaran milletvekili, canlı yayında, kendisinin de Müslüman olduğunu, hatta oruçlu olduğunu, hatta abdestli olduğunu paylaştı.
Oysa Sofuoğlu uzun süredir kuvvetle desteklediği AK Parti söz konusu bile olsa İstanbul Sözleşmeci kişilere oy vermeyeceğini beyan etmekteydi. Gerekirse cumhurbaşkanlığında Erdoğan’a oy verip, AK Parti’ye kendini küresel sapıklığın savunucularından arındırması amacıyla kendisi ve aynı görüşteki kişilerin çağrıları sonucu Cumhur İttifakı’na giren Yeniden Refah Partisi’ne verebileceğini ima etmişti. Dolayısıyla konunun tekfir etmek, cehenneme yollamak olmadığı, oy vermekle ilgili olduğu, pek çok AK Parti seçmeni gibi Özlem Zengin’in listeden çıkarılmasını talep ettiği açıktır.
Bu durumda Özlem Zengin’i savunan gerek AK Parti’nin hasmı olan muhalif kesimler, gerekse sözde AK Parti taraftarı gibi görünmesine rağmen haberlerinde sistematik olarak sapıklık, transseksüellik, eşcinsellik propagandası yapmakta olan, sapıkları övüp sapıklığı normalleştirmeye gayret eden İnternetHaber sitesi gibi kesimler, seçim döneminde konuyu büyüterek ve çarpıtarak adeta Sofuoğlu Zengin’i Müslümanlıktan afaroz etmiş algısı oluşturmaya çalıştılar.
İşin esasına bakarsak Özlem Zengin’in samimi olmadığı, sözde kadın hakları savunuculuğu bahanesiyle toplumu dinamitlemeye çalıştığı, Batı dünyasındaki sapıklık, aile düşmanlığı, fıtrat düşmanlığı normlarını Türkiye’ye kabul ettirmeye gayret ettiği açıktır. Daha önce İstanbul Sözleşmesi’ni dayatan bu ekip, projektörler üzerlerine çevrilince ve Ebubekir Sofuoğlu gibi kişiler satır satır sözleşmedeki korkunç tehlikeleri toplumla paylaşınca ifşa oldular. Konuyu inceleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Sözleşmesi’ndeki tehlikeyi okudu ve uluslararası bu kara ittifaktan ülkemizi çıkardı.
6284 Kırmızı Çizgimizdir diyen muhafazakar görünümlü küresel dikta yanlılarının vurgusu şu: “İstanbul Sözleşmesini kaldırdın, ‘yobazların’ ağızına bir parmak bal çaldın, onu anlarız ama bunun yasal uygulaması olan 6284’e dokunursan, o zaman KADEM ve küreselci kadın AK Parti üyeleri birleşiriz ve AK Parti aleyhine döneriz ve seni bitiririz.”
Kırmızı çizgi dediği bu.
Bu bakımdan ele aldığımızda Özlem Zengin ve arkadaşları, küresel tahakküm için en önemli koşullardan biri olan ailenin zayıflatılması, insanların, toplumun merkezi küresel diktaya karşı korunmasız kalmasını sağlayacak tepeden inmeci düzenlemelerin Türkiye’deki temsilcisi, bayisi olmaktadır.
AK Parti’yi kadınların kurduğu mesajı, kadınların temsilcisinin de kendisi olduğu algısına dayalı bir başka tehdit. Zengin AK Parti’de uzun süre çalışmış olabilir. Ancak bu çalışma toplumu ifsad etme ve bu ifsadı gerçekleştirmek için AK Parti içindeki kadrolaşmaya odaklıdır.
Küresel diktatörlüğün stratejisi basit. İki yüz yıl içinde küresel para sistemini kurdular ve dünyadaki neredeyse bütün parayı kendileri kontrol ediyorlar. Ancak uluslar, toplumlar, aileler şeklinde oluşan, geleneksel değerlerden kopmamış, fıtri bir hayat yaşayan, toprağa, doğaya bağlı, Allah’a kul olan insan toplulukılarını bir avuç insanın bütün parayı yönetseler bile kolay değil. Bunun için aileyi, erkek-kadın arasındaki bağı, çocukların babaya anneye yakınlığını, fıtratı, insanlarla hayvanlar arasındaki binlerce yıllık bağları, doğal tarımı, doğal beslenmyi, doğal bağışıklığı, doğal olan herşeyi, Allah inancını ve sağduyuyu ortadan kaldırıp, ellerindeki sonsuz parayla dünyayı ellerine geçirmek istiyorlar. Bunda da epey yol kaydettiler.
Özlem Zengin ve arkadaşları bunların Türkiye mümessilidir. Bu nedenle Canan Kaftancıoğlu bile desteklemektedir.
AK Parti olsun, başa Sosyalist bilmemne platformu geçsin, farketmez. Özlem Hanımlar, Küresel elitlerden, GREVIO’dan teveccüh görmektedir, yerleri hazırdır.
Onlar Küreselci Sistem diktatörlüğünün altyapısını oluşturan İstanbul Sözleşmesi, Toplumsal Cinsiyet, ailenin kalması, sapıklığın normalleşmesi gibi unsurların destekçileridir.
Bunu bilerek ya da bilmeden yapmaları, konuları idrak edip etmemeleri, kalplerinde ne olduğu bizi ilgilendirmez. Biz sonuca bakarız.
Konuyu başından bu yana açıkça gören Ebubekir Sofuoğlu ve çok sayıda AK Parti yanlısı kişi bu alanda bir sembol haline geldiği için Özlem Zengin’i istememektedir.
Bunu dile getirmek de en tabii demokratik haklarıdır.
#ÖzlemZengin #EbubekirSofuoğlu #Siyaset #AKParti #İstanbulSözleşmesi #Cumhurbaşkanlığı #Seçimler2023
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.
Harika bir yazı
Aynen öyle. Tiksiniyorum bu lardan
Aynen harika bir yazı. Ebubekir hoca ne diyorsa o.
Çok Güzel Bir Vurgu Ağzınıza yüreğinize Sağlık Tebrikler.Başarılarınız Daim Olsun.
İyi güzelde Cumhurbaşkanı bunu göremiyorum? Bu şahıs CHP kadın kollarını arayıp 20 dakika AK partisini kötüladi. Valla seçimi bunun gibi mankurlar kaybettirecek. Abdurrahman Dilipak ğı bu zümre küstürdü. Bilinçli yapıyorlar
Ebubekir Bey sonuna kadar haklı, Özlem Zengin gibi muvazakar kadın görünümlü ama bu tabire asla yakismayan femist ve islama aykiri durusu olan vekili mecliste görmek istemiyoruz
Ebubekir bey topluma mal olmuş bir bilim.adamı son derece hakli özlem Zengin hanım yanlış bir seçim mecliste görmek bile istemiyorum. Bunlar kadınımiza ve İslama ters dusuyorlar
Bu yazıyı maalesef geç okuyabildim.Tabii gerçekleri dile getiriyor yazar. Ben de Yeniden Refaha verdim.En önemli sebeb bu konudur.