Dünyada yaşayan yaklaşık iki milyar Müslümanın büyük bölümü, Müslüman çoğunluklu 50 ülkenin büyük bölümü doğal afetler, krizler, iç savaşlar, işgaller, ekonomik çöküntü, açlık ve en hafifi Korona olan salgın hastalıkların..
Dünyada yaşayan yaklaşık iki milyar Müslümanın büyük bölümü, Müslüman çoğunluklu 50 ülkenin büyük bölümü doğal afetler, krizler, iç savaşlar, işgaller, ekonomik çöküntü, açlık ve en hafifi Korona olan salgın hastalıkların pençesinde.
Müslüman coğrafyasında ardı ardına felaketler yaşanmakta. Hemen hepsi insani nedenlerden kaynaklanan, toplumsal düzen yozlaşmasının sonucu olan bu felaketlere, iki milyarlık İslam aleminin kendine gelmesi için bir uyarı olarak bakanlar da.
Cezayir’de yangınlarda yüzlerce ölüm
Türkiye’deki yangınlarda, tarihin en büyük orman tahribatı yaşandıktan hemen sonra Cezayir’de de önlenemez orman yangınlarının başlaması, kültürü ve toplumu bize benzeyen bu ülkedeki değerli ormanların baskı rejimi tarafından söndürülememesi, hükümetin bunu Cezayir’li muhaliflerin üzerine atması, ancak her şeye rağmen bildirilen resmi rakamlarda 63, gayrı resmi rakamlardaysa yüzlerce ölüm yaşanması, ortak akciğerlerimiz olan ormanların yok olması, kasabaların ortadan kalkması, iki milyarı temsil eden hükümetlerin her yıl insan yapımı küresel ısınmaya cevap verecek bir birlik oluşturamamasından kaynaklanmakta. Yangınlar İran’ı ve Orta Doğu’yu da etkiledi.
Türkiye’de sellerde görülmemiş acılar
Yine insan yapımı iklim değişikliğinin doğal sonuçlarından olan ve hemen her bölgede görülmeye başlanan sellerde, yolsuzluklar sonucu malzemeden çalınarak yapılan binalar, yollar, altyapı çöktü, yıkıldı, en az 128 kişinin resmi ölüm ya da sular arasında kaybolmasına neden oldu. Seller Muson mevsiminde Güney Asya’daki Bangladeş gibi ülkelerde binlerce Müslümanın, hastalıklar ve evsiz kalma sonucu bazen milyonlarca Müslümanın canına mal oluyor.
Afganistan’da kardeş kavgası felaketi
Afganistan’da güvenliği sağladığını iddia eden ABD/İngiliz güçlerinin bir anda çekilmesi ve mahkumları serbest bırakmasıyla Taliban ülkede hakim konuma gelmeye başladı. Kunduz, Kandahar, Gazne, Leşkergah, en önemli ticaret merkezi Herat’ı ele geçirdi. Kabil’ doğru ilerliyorlar. Talibanın 20 yıllık iç savaşta kendisi karşısında olan bölgeler, aşiretler ve aileler üzerinde katliam yapması kaçınılmaz.
İç savaşlar ve askeri işgaller şu anda Afganistan, Yemen, Batı Sahra, Burkina-Faso, Etiyopya, Somali, Mozambik, Orta Afrika Cumhuriyeti, Çad’da devam ediyor. Mısır, Sudan, Mali, Tunus, Malezya darbe ya da olağanüstü hal hükümetlerince yönetilirken, Libya’da henüz ortak hükümet kurulamadı. Diğer ülkelerde Türkiye, Endonezya, Pakistan ve belki 3500 yıllık tarihinin en büyük ekonomik krizini yaşayan Lübnan hariç bütün ülkeler sert rejimlerin baskısı altında.
İki milyar Müslüman çaresiz
Sayı olarak dünyanın dünyanın dörtte biri, enerji, doğal kaynaklar ve lojistik noktalar olarak dünyada en büyük ağırlığı tutan Müslümanlar, en altta, kanları ucuz, yöneticileri satılmış, milli iradeye sahip değil. Bu nedenle sormamız gerekmez mi, neyi yanlış yapıyoruz?
Dinimizi mi yanlış yaşıyoruz? Yoksa dini geleneksel kültürel öğelere mi indirgedik?
Kuran’ın hükümlerini yerine yalan yanlış anladığımız Batı’yı mı izliyoruz?
Ülkelerimizde insan onuru, halk iradesi, çoğulculuk için mücadeleden mi kaçıyoruz?
Afganlar, Suriyeliler, Iraklılar, Pakistanlılar hakkında yüzkarası fikirlere mi sahibiz?
Yoksa hepsi mi?
Dünyada en altta, en aşağıda, 1443 yıllık İslam tarihinin en alt noktasındayız. Her ülkede insanlar yollara mülteci olarak düşüyor. Kendini kurtaranlar bir yolunu bularak, hatta bazen dinini ya da cinsel eğilim değiştirerek Batı’ya kapak atıyor. Şehirler yok oluyor. Kaynaklar çalınıyor, tükeniyor. İslam alemi yok oluyor.
Bunu durdurmanın yolu, kendimizi kandırmamak, sorunu görmek, yeni bir yol bulmak, içimizdeki mankurtların durduramayacakları bir yola çıkarak 7 Türk cumhuriyeti ve 50 Müslüman devletin tümünü içine alacak ortak bir dayanışmayla kendimizi korumaktır. Aksi taktirde felaket sırası, darbeler, iç savaşlar, işgaller, ekonomik çöküntüde sıra bize de gelecek, Türkiye’de de sistem çökecektir.
Yapılması gereken birleşmektir
Buna yangınlara ve felaketlere karşı İslam Ülkeleri Ortak Afet Gücü kurarak, sürekli birlikte tatbikatlar yaparak, birine dokunan felakete toplu giderek başlayabiliriz.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.