Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını 150 baz puan azaltarak %12’den %10,5’e indirdi.
Merkez Bankası politika faizini %12’den %10,5’e indirdi. TCMB’den faiz oranlarına ilişkin yapılan duyuruda, TCMB başkanı Şahap Kavcıoğlu başkanlığında toplanan Para Politikaları Kurulu’nun, politika faizinin %12’den %10,5’e indirilmesine karar verdiği, jeopolitik risklerin dünya genelinde iktisadi faaliyet üzerindeki zayıflatıcı etkisinin artarak sürdüğü, gelecek döneme ilişkin küresel büyüme tahminlerinin aşağı yönlü güncellenmeye devam ettiği ve resesyonun risk faktörü olduğu banka tarafından ilan edildi. Türkiye’nin geliştirdiği stratejik nitelikte çözüm araçları sayesinde temel gıda başta olmak üzere bazı sektörlerdeki arz kısıtlarının olumsuz etkilerinin azaltıldığı, buna karşın uluslararası ölçekte üretici ve tüketici fiyatlarının artış eğiliminin sürdüğü vurgulanan duyuruda, yüksek küresel enflasyonun, enflasyon beklentileri ve uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkileri yakından izlendiği, bununla birlikte gelişmiş ülke merkez bankaları, artan enerji fiyatları ve arz-talep uyumsuzluğu ile iş gücü piyasalarındaki katılıklara bağlı olarak enflasyonda görülen yükselişin beklenenden uzun sürebileceğini vurgulamakta olduğunu, ülkeler arasında farklılaşan iktisadi görünüme bağlı olarak gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikası adım ve iletişimlerinde ayrışma artarak devam ettiği, finansal piyasalarda artan belirsizliklere yönelik merkez bankaları tarafından geliştirilen yeni destekleyici uygulama ve araçlarla çözüm üretme gayretlerinin sürdüğü gözlenmekte olduğu kaydedildi.
Küresel riskler
TCMB açıklamasında, yılın ilk yarısında güçlü bir büyüme gerçekleştiği, ikinci yarıya dair öncü göstergelerin ise zayıflayan dış talebin etkisiyle büyümedeki yavaşlamanın sürdüğüne işaret ettiği belirtildi. İmalat sanayi üzerindeki dış talep kaynaklı baskıların iç talep ve arz kapasitesi üzerinde şimdilik sınırlı olan etkilerinin yakından takip edildiği aktarılan duyuruda, istihdam kazanımlarının benzer ekonomilere göre daha olumlu seyretmekte olduğu, istihdam artışına katkı veren sektörler dikkate alındığında büyüme dinamiklerinin yapısal kazanımlarla desteklenmekte olduğu, büyümenin kompozisyonunda sürdürülebilir bileşenlerin payı artarken, turizmin cari işlemler dengesine beklentileri aşan güçlü katkısının devam ettiği öne sürüldü.
Duyuruda, enerji fiyatlarındaki yüksek seyir ve ana ihracat pazarlarının resesyona girme olasılığının cari denge üzerindeki riskleri canlı tuttuğu belirtilerek, cari işlemler dengesinin sürdürülebilir seviyelerde kalıcı hale gelmesinin, fiyat istikrarı için önem arz ettiği vurgulandı. Kredilerin büyüme hızı ve erişilen finansman kaynaklarının amacına uygun şekilde iktisadi faaliyet ile buluşması yakından takip edildiği, son dönemde belirgin şekilde açılan politika-kredi faizi makasının ilan edilen makroekonomik ihtiyati tedbirlerin katkısı ile geldiği denge yakından izlendiği, parasal aktarım mekanizmasının etkinliğini destekleyecek araçlarını güçlendirmeye devam edeceği belirtildi.
Para Politikası Kurulu , enflasyonda gözlenen yükselişte, jeopolitik gelişmelerin yol açtığı enerji maliyeti artışlarının gecikmeli ve dolaylı yansımalarının yanı sıra ekonomik temellerden uzak fiyatlama oluşumları ile küresel enerji, gıda ve tarımsal emtia fiyatlarındaki artışların oluşturduğu güçlü negatif arz şoklarının etkili olmaya devam ettiğini savundu. Kurul’un, sürdürülebilir fiyat istikrarı ve finansal istikrarın güçlendirilmesi için atılan ve kararlılıkla uygulanan adımlar ve küresel barış ortamının yeniden tesis edilmesiyle dezenflasyonist sürecin başlayacağını öngördüğü aktarılan bildiride, azalan dış talebin toplam talep koşulları ve üretim üzerindeki etkilerinin yakından izlendiği, küresel büyümeye yönelik belirsizliklerin ve jeopolitik risklerin daha da arttığı bir dönemde sanayi üretiminde yakalanan ivmenin ve istihdamdaki artış trendinin sürdürülmesi açısından finansal koşulların destekleyici olmasının kritik önem arz ettiği ifade edildi.
“Bir süre faiz düşürmeyeceğiz”
Bu çerçevede TCMB PPK, politika faizinin 150 baz puan düşürülmesine karar veridğini belirterek, takip eden toplantıda da benzer bir adım atıldıktan sonra faiz indirim döngüsünün sona erdirilmesinin gündeme alındığı paylaşıldı. Duyuruda, TCMB’nin fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar elindeki tüm araçları liralaşma stratejisi çerçevesinde kararlılıkla kullanmaya devam edeceği vurgulandı. Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak istikrarın, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikamesi, döviz rezervlerindeki artış eğiliminin sürmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu etkileyeceği belirtilen duyuruda, “Böylelikle yatırım, üretim ve istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devamı için uygun zemin oluşacaktır.” ifadesi kullanıldı.
