Uzun süre dünya düzeninin kendisine dayattığı LGBT zorlamasına direnen Komünist Parti denetimi altındaki Karayiplerdeki Latin Amerika ülkesi Küba, bir yasanın Cumhurbaşkanı Miguel Diaz-Canel tarafından onaylanması sonucunda resmi olarak LGBT konusuna..
Uzun süre dünya düzeninin kendisine dayattığı LGBT zorlamasına direnen Komünist Parti denetimi altındaki Karayiplerdeki Latin Amerika ülkesi Küba, bir yasanın Cumhurbaşkanı Miguel Diaz-Canel tarafından onaylanması sonucunda resmi olarak LGBT konusuna Batı’ya boyun eğerek sapık uygulamaları yasalaştıran son ülke haline geldi. Bu yasal değişimin ardından erkek erkeğe veya kadın kadına evlilikler yasal olarak tanınıyor ve normal evliliklerle aynı düzeye getiriliyor.
Küba medyasına göre ülkede ayda 75 eşcinsel evlilik kaydedilmekte. Verilere göre bu, ay boyunca bildirilen toplam 3.300 evliliğin %2’sinden fazlası. Ancak başta durumu normalleştirme ve eşcinselliğin ülkede yaygın olduğu algısını yerleştirmek için bunların çoğunun göstermelik, para karşılığı, Sivil Toplum Kuruluşlarının yaptırdığı evlilikler ya da ABD’deki eşcinsel örgütlerinin gelip Küba’daki etkinlikleri olduğu konusuında da iddialar var. %2 çok yüksek bir rakam olarak düşünülmekte. Sapıklık tahminlerin çok altında ancak dünya medyası bunun yüksek göstermeye çalışıyor. Örneğin İngiltere gibi ülkelerde devlet dairesinde, poliste sapık kotaları %7 gibi rakamlara yükseliyor, bu sayede sapıklar devleti ve kolluk kuvvetlerini ele geçiriyorlar.
LGBT yanlısı aktivistler ve uzmanlar, yasayı teşvik etmek için hükümetin önderliğindeki kapsamlı kampanyanın, “ülkede yerleşik homofobiyi (sapıklık düşmanlığını) ve erilliği (erkeksi davranışı) yumuşatacağını” savunuyor. Aktivistler sadece yasama değil, aynı zamanda zihniyette de bir değişikliği temsil ettiğine şüphe olmadığını savunuyorlar.
Referandumdan aylar önce hükümet, yasayı desteklemek için Küba hükümetinin kontrol ettiği televizyon, radyo ve gazetelere bunu venimsemeleri için baskı yapmaya başladı. Hükümet ayrıca ulusal karayollarına reklam panoları astı ve geçit törenleri düzenlerken, Cumhurbaşkanı Miguel Diaz-Canel de dahil olmak üzere Komünist Parti liderleri bunun lehinde konuştu. Fidel Castro ve onun kardeşi Raul Castro dönemlerinde LGBT’yi reddeden Komünist Parti son dönemdeki liderler ile adeta bir darbe geçirdi ve birdenbire LGBT’ci oldu.
Muhalif kanattan Küba Katolik Kilisesi, referandumdan hemen önce yayınladığı bir mektupta, devletin medya üzerindeki ezici desteğinin ve kontrolünün muhalefet seslerini bastırdığını söyledi. Hükümetse, adanın 11 milyon sakininin en az yarısının, önlemi tartışmak ve iyileştirmek amacıyla oylamadan önce belediye binası tarzı toplantılara katıldığını iddia etti.
LGBT’ciler tıpkı Türkiye’dekilerinAtatürkçülüğü gibi, Küba’da da Fidel’cilik yapıyor ama her ikisi de kendilerinden iğreniyordu.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.