Küresel ısınma sorunu giderek gündemin ana konusu olma yolunda ilerlerken, bunu değiştirmek için önümüzde çok az zaman kaldı. Küresel ısınma sorunu tek başına çözülemez, diğer temel sorunlarla birlikte, bir bütün..
Küresel ısınma sorunu giderek gündemin ana konusu olma yolunda ilerlerken, bunu değiştirmek için önümüzde çok az zaman kaldı. Küresel ısınma sorunu tek başına çözülemez, diğer temel sorunlarla birlikte, bir bütün olarak çözülebilir.
ODTÜ’de iklim değişikliği araştırmaları yürüten Prof. Dr. İsmail Yücel dün kamuoyuna Birleşmiş Milletler bünyesindeki Devletlerarası İklim Değişikliği Paneli IPCC raporundaki, küresel ısınmanın önümüzdeki on yıllarda, hatta 22. yüzyılda da devam edeceği bilimsel sonucunun önemini vurguladı. ODTÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü Su Kaynakları Mühendisliği Laboratuvarı’ndan Yücel’in gözler önüne serdiği rapor, yüzyıllarca sürecek küresel ısınmanın başlamakta olduğu ve geri dönülmez hale helmesine çok az kaldığını gösteriyor. Şimdiden rapora göre küresel ısınmayla havanın su buharı tutma kapasitesinin yaklaşık %7 arttı. Bu da suyun, yaşamın, yeryüzünden kalkıp erişemeyeceğimiz gökyüzüne doğru çekilmesi anlamına geliyor.
Kararsız denge dünyası
Dünyadaki doğal denge, belirli eşiğin dahilinde kararlı ancak belirli eşik geçildiğinde kararsız bir denge. Bu ne demek? Tıpkı bir bilyenin bir tepenin üzerindeki ufak bir çukurda olması gibi, o çukurun içinde tekmelerseniz yine aynı noktaya döner ama çok büyük bir tekmeyle çıkurdan çıkıp tepenin üzerinden asla o noktaya geri gelmeyecek şekilde aşağı düşer. Bu cennet dünyanın tahammül eşiğinden çıktığımızda artık geri dönüş yok.
Atmosferin ısınmasıyla yakın zamanda kasırgalar, felaketleri, bitkilerin tek tek kaybolması, hayvanların kaybolması izleyecek. Sürekli olarak iklim bir derece bir derece artacak. Bildiğimiz şekilde yeşil ve canlı dünya yüzeyi gelecek ortadan kalkacak. İnsanlar teknoloji ve enerji üretimiyle, bakteri, mantar, kurtçuk yiyerek, belki yer altında devam edecek ancak bu da çok uzun süreli olmayacak. İnsanların zayıf yaratılması, şeytana uyması sonucu, o yeraltı kolonilerinde köleleştirilecek, bugün adına insan diyemeyeceğimiz ilişkiler, varlıklar olacak. Bir süre sonra bir cehennem gezegende yaşamaya başlayacaklar.
Bunlar fantezi değil, bilim kurgu distopyası değil. Yeryüzünü yok eden çokuluslu firmaların, küreselci örgütlerin, kukla liderlerle yönetilen devletlerin, insanlığın umursamazlığının, akılsızlığının sonucu bir gerçek.
O uzakta parlayan Venüs ve Mars, eski adlarıyla Zühre ve Merih gezegenleri de, yapılan araştırmaların sonucunda, tıpkı dünya gibi ılıman, suyla dolu, yaşanabilir gezegenlerdi. Güzellikle özdeşleştirilen Venüs yüzmilyonlarca yıl önce bir eşiğin aşılmasıyla bugün cehennem gezegen. Mars’ta ise eğer su kaldıysa yeraltında, yüzeyde yaşama uygun bir şey kalmadı. Dünya da zamanla bunlara dönecek.
Bu gidişimizle biz buna müstehakız
Sosyal bazı ritüeller, göstermelik büyük laflar haricinde Allah’ı unutan, sadece küçük çıkarlarına odaklanan, Allah’ın yaratıcı ve hala yaratmakta olduğunu, onun yarattığı dünyanın, canlıların kazayla kendi kendine olmuş, kendi kendine düzelebilir, alelade şeyler olduğunu düşünen, tabiatın, hilkatın üzerine titrenmesi gerektiğini idrak edemeyen, çevreciliği küçümseyen uyuyan bir insanlık, bu sonu da hak edecektir.
Doğanın çöküşü diğer etmenle dayalı
İnsanlığı uyandırmak bütüncül bir yoldur. Sadece iklimler dersek yetmez. İklim değişikliği, küresel ısınma, bilgi, ekonomi, barış ve hakların ihlalinin sonucudur.
Bilgi siyaseti, iklim değişikliğinin kaynağıdır. Allah’ın mutlak yaratıcı olduğunu ve doğanın, canlıların mükemmelliğini kavrayamayan, doğayı en üstte tutmayan, küçük düşünceli insanları biz Milli Eğitim sistemimizde ve YÖK Üniversitelerimizde üretiyoruz.
Ekonomi yapısı tamamen yeryüzünün yok edilmesi yönelimli çalışmaktadır. Faizci kapitalizm, küçük bir zümreye dünyanın bütün birikimlerini zamanla yöneltmeye odaklı bir tuzak sistemidir. Bunun için bir savaş yaşanmakta, anormal kullanılan enerjide, planlı eskitmeli tüketim imalatçılığında, Batı dünyası ve ardından onu izleyen taklitçi Doğu dünyası yeryüzünü yok etmektedir.
Barış ve birliğin olmaması, dünyanın çatışan, çekişen 200 ülkeye, onların da çatışan çelşen sayısız iç bölge ve gruba ayrılması sonucu, dökülen oluk oluk kanlar, nefret ve mücadele sonucu, kimse batan gemideki deliği tıkamaya uğraşmamakta, herkes diğerini alt etmeye odaklanmaktadır.
Haklar konusunda kayıtsızlık, dünyanın yok olmasının ardındaki etmenlerdendir. İnsan haklarının, mahremiyetin, insanın çokuluslu şirketlerin önünde, onların kuklası liderlerle yönetilen devlet yapıları önünde boyun eğmesi, felaketi görenlerin sesinin kesilmesi, dünyanın giderek bir dijital polis devletine dönmesi, dolaylı yoldan gaz emisyonunu ve atmosfer sıcaklığı artırmaktadır. İki milyar Müslüman dünyada baskı rejimlerine ve onların sonradan görme zebanilerine köle olmasa, ayağa kalksa, dünyadaki ihlaller durur.
Şeytanın timsah gözyaşları aldatmasın
Küreselci sistem kuşkusuz bu konuda da ahkam kesmekte ve kendi şeytani faizci kapitalist yalan düzenine itaat edilirse kendi yaptığı bu felaketi ancak kendisinin düzelteceğini iddia etmektedir. Bunun için BlackRock, Citi, HSBC, Prudential, kendilerine ait olmayan sonsuz kapitalden, Asya’nın kömür santrallarını kapatmayı Kasım’da Glasgow’da yapılacak IPCC kongresinde ilan edecek. Varsa santralınız satın alıyoruz, onları rüzgar santralına çevireceğiz demeye hazırlanıyorlar.
Ancak küresel elit ailelerin denetiminde olan bu para torbalarının niyeti kendi icatları olan yeryüzü felaketini ortadan kaldırmak değil, o bahaneyle yeryüzünde hakimiyetlerini daha da artırmak.
Dünyayı bir cehenneme dönüşmekten, korkunç bir sona gitmekten kurtarmak için 30-40 yıl sürecek insani bir düzenin kurulması, büyük değişikliklerin eşzamanlı yapılması gerekiyor. Bu yapılmazsa, zaten bildiğimiz biçimde insanın da insanlığın da bir süre debelendikten sonra soyunun tükeneceği açık.
Hep beraber insanlığı uyandırmamız, Türkiye’den bu dalgayı başlatmamız lazım.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.