Sterlin’in çöküşü
Cuma gün yeni hükümetin aldığı kararlar ve buna Avam Kamarası desteği çıkması ardından piyasalarda Sterlinin önlenemez düşüşü gözlemlendi.
Başbakan Liz Truss’un koltuğa oturması ve sert vergi indirimleri yapacağı vaadi ardından Avam Kamarası’nın aldığı kararları izleyen saatlerde İngiliz lirası Sterlin (GBP) hızla değer kaybetti. 1985 yılından bu yana Sterlin ilk kez Dolar ile aynı düzeye geldi. Cuma günü borsaların kapanışına yakın hızla ekonomide ciddi bir gerileme yaşandı. Krizin nedeni olarak yeni hükümet gösterilmekte.
Kraliçe’nin ölümü ve merasimlerle zaman kazanan hükümet, mevcut ekonomik sıkıntıları çözmek amacıyla ekonomiyi canlandırmak ve büyümeyi artırmak için vergileri düşüreceği vaadiyle gelmişti. Boris Johnson’un istifaya zorlandığı süreçte siyahi, Hindu ve Müslüman adayların arasından beyaz İngilizleri temsilen sıyrılan eski dışişleri bakanı Liz Truss, büyük firmaların desteğini almak için bunlara vergi indireceği vaadini Muhafazakar Parti seçim kampanyasının merkezine yerleştirmişti. Rakibi Hindu asıllı eski iktisat bakanı Rishi Sunak kendisini eleştirmiş ve vergi indirimlerinin ülke ekonomisini çökertecek sorumsuz adımlar olduğunu vurgulamıştı. Ancak Muhafazakar Parti genelde ülkenin varlıklı kesiminden oy almakta ve vergi indirimi bu toplumsal katmandan büyük destek toplamakta.
İngiltere’de Sterlin’in değer kaybının ülkenin genel sorunlarının bir göstergesi olarak niteleyen uzmanlar, sorunun sadece kısa dönemlik olmadığını, finansal elitlerin kalbi olan Londra’nın dünya döviz piyasalarının merkezi olduğu, öte yandan İngiliz merkez bankası ve bankalarıın dünyadaki benzerlerinin merkezi kabul edildiğini, dünya para sisteminin İngiltere’de kurulduğunu, bu nedenle ülkenin nisbeten az nüfusu, yüzölçümü ve doğal kaynaklarına rağmen dünyadaki en güçlü ekonomilerden biri olarak devam ettiğini, ancak dünyadaki iktisadi dalgalanmaların ve ülkede zayıf olan reel ekonominin durumunun zamanla kendi dengelerini de vurmaya başladığını belirtmekte.
İngiliz Milletler Topluluğu’na bağlı 58 ülke olması, dünyada başta Ortadoğu ülkeleri olmak üzere çoğunun İngiltere’ye silah alımı adı altında gayrimeşru paralar yollamasına ve işlemekte olan sömürü düzenine rağmen İngiltere’nin sahip olduğu zenginlikleri yavaş yavaş yitirmesinin kaçınılmaz olduğu stratejik gözlemcilerce belirtilmekte.
