İslam dünyasının gözleri önünde 40 güne varan bombardımanda iki buçuk Hiroşima gücünde patlayıcı kullanıldı.
Cemil Ufuk Bakırçay
Uyananinsan.com 14/11/2023
Gazze yönetimi, İsrail kaynakları ve gözlemcilere bakılırsa Filistin’in Gazze bölgesine Siyonist rejim tarafından füzeler, roketler, uçaktan atılan patlayıcı mühimmat, denizden karaya bombardıman, topçu ateşi ve tank mermileri dahil olmak üzere 40 bin ton TNT kuvvetine yaklaşan bombardıman yapıldı. Bu bombardımanda kullanılan patlayıcılar Amerika’nın Japonya’nın Hiroşima kentine 6 Ağustos 1945 yılında atarak kenti insanlarıyla beraber yok ettiği 16 kiloton TNT gücündeki “Ufaklık” adı takılan atom bombasının iki buçuk katı.
İşgalci rejim Nakba sırasında milyonlarca Filistinli’yi yaşadıkları Yafa (Siyonist ismi Tel Aviv), Hayfa, Cura (Aşgelon), Akka (Akro) gbi şehirlerden Gazze’ye sürdü. Burada mevcut Gazzeliler ve sürülen mülteciler mülteci kamplarında bir yaşam kurmaya çalışırken, 1967’de işgalci rejim yeniden genişledi ve bu kez Gazze’yi işgal etti. 1980’li yıllara kadar sıkıyönetim uygulanan Gazze’de hayat çok zorken, kısa bir süre rahatlama ardından saptırmaca Oslo süreciyle bağımsızlığını kazanır gibi göründü ancak Siyonist rejim Filistin’de seçimleri kazanan Hamas ve Filistin hükümetini tutuklayınca Gazze’yi de çepeçevre kuşatarak bir açık hapsiane haline getirdi.
Düzenli olarak Gazze’yi bombalayan, temel ihtiyaçları karşılatmayan, su, elektrik gibi hizmetlerin aksamasını sağlayan, dış dünyayla bağını kopartan Tel Aviv cani hükümetleri, Müslüman Filistinlilerin sayısının artmamasını, çocuk ölümleri, toplu katliamlar ve sağlık sistemindeki arızalarla suni olarak sağlamaya çalıştı. Ancak Batı Şeria Filistinlileri bir yandan hain El Fetih işbirlikçiliği ve Mahmut Abbas ihanetleriyle, bir yandan da işgal altındaki topraklarda Filistinli kentlerinin hemen yanıbaşına kurulan yeni Yahudi yerleşimlerinden gelen silahlı fanatiklerin etkisiyle iyice güçten güçtü. Gazze küçük bir açık hapisane, Batı Şeria ise pek çok Kızılderili rezervasyon bölgelerine ayrılmış halde Filistinilerin düşük yoğunluklu, zamana yayılmış bir soykırımına sahne oldu.
Aslında Siyonizmin lehine işleyen bu süreci fanatik Yahudi Batı Şeria yerleşimcileri yıkıp yerine Yahudi mabedi kondurmak istedikleri Mescid-i Aksa’yı sürekli basmak ve her seferinde olaylar çıkarmak suretiyle bozdu. Önce 2021 yılında Ramazan’da yaptıkları fanatik gösteriler ve yangın çıkarma girişimlerine Hamas binden fazla roketle cevap verip Siyonist güçler de buna daha büyük şekilde mukabele edince ülkede dengeler değişti. Ancak bu yıl Ekim ayında Yahudi bayramlarında fanatik yerleşimciler, onların seçtikleri hükümetin de desteğiyle Aksa’yı basınca 7 Ekim’de Hamas buna beklenmedik güçte, yüzlerce Siyonist asker ve yüzlerce güvenlik elemanını etkisiz hale getirerek cevap verince bütün plan bozuldu.
Vahşet devleti askeri bir saldırıya topyekün çoluk çocuk savunmasız halkı imha ederek cevap verdi. Bugün itibariyle enkaz altında akibeti bilinmeyen ve hala ümit kesilmemiş sivillerle beraber, hemen hepsi Müslüman 14 bin insanı katlettiler. Bunda Hiroşima’daki atom bombasının iki buçuk katı, çoğu Amerikan malı olan patlayıcı kullandılar. 50 binden fazla konut yıkıldı. Siyonist rejimin amacı çok açık. Müslümanları Gazze’den sürmek, gitmezlerse bombalamaya devam ederek soykırıma uğratmak, burayı yahudi yerleşimcilere vermek.
İki milyon Müslümanı seyreden iki milyarlık Müslüman ümmetinden 40 gün boyu hiç bir hareket, hazırlık, caydırıcılık göremedik. Bol bol laf dinledik.
Yahudiler atom bombalarının kat kat üzerinde patlayıcılarla Müslüman soykırımı yapıyor.
Müslümanlar seyrediyor, kınıyor, protesto ediyor, çok ayıplıyor.
