İYİ Parti’den ayrılıp AK Parti ‘ye geçen Balıkesir Milletvekili İsmail Ok’un grip için gittiği hastanede FETÖ’cü doktor, kalbini durduran ölüm ilacı verdi.
İYİ Parti’den ayrılıp AK Parti ‘ye geçen Balıkesir Milletvekili İsmail Ok’un Ankara’da gribal enfeksiyon şikayetiyle gittiği özel hastanede verilen ilaç nedeniyle kalbi durdu. İlacı veren tıp profesörünün FETÖ’den hüküm giydiği ortaya çıktı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, yanlış tedavi uygulayan üst düzey FETÖ’cü Prof. Dr. Ali Akçay hakkında cinayete teşebbüs suçundan soruşturma açtı.
FETÖ’cü doktor intikamı mı?
Prof. Dr. Ali Akçay’ın 2008-2010 ABD’de görev yaptığı, FETÖ’cü kuruluş Turgut Özal Üniversitesi’nde çalıştığı, 2015 yılına kadar örgütün tepe yöneticilerinden Cemil Koca, Şerif Ali Tekalan ve Muammer Türkyılmaz ile görüşmeler yaptığı, 2008-2010 yılları arasında ABD’de Colorado Üniversitesi’nde çalıştığı dönemde FETÖ ile iltisaklı Mosaic Multicultural Foundation isimli dernekte görev aldığı ortaya çıktı. Savcılık soruşturması sonucu Ali Akçay’ın HTS kayıtlarına göre 2010-2015 yılları arasında örgütün tepe yöneticilerinden Cemil Koca, Şerif Ali Tekalan, Tuncay Dilibaşı, Hüseyin Kara ve Muammer Türkyılmaz ile görüştüğü belirlendi. Ali Akçay’ın FETÖ lideri Fetullah Gülen’in talimatından sonra Bank Asya’dan 2014 yılında iki kredi hesabı açtığı, 2015 yılında iki kredi hesabı ve iki adet katılım hesabı açtığı, Bank Asya’nın TMSF’ye devrinden sonra, 2016 yılında bir vadesiz USD hesabı açtığı tespit edildi.
FETÖ’nün düşmanlığıyla biliniyordu
İYİ Parti’den FETÖ ve Soros’çuların at koşturması nedeniyle ayrılıp AK Parti ‘ye geçen Balıkesir Milletvekili İsmail Ok’un grip için gittiği hastanede FETÖ’cü doktor, kalbini durduran ölüm ilacı verdi. İsmail Ok, 30 Eylül’de gribal enfeksiyon nedeniyle Ankara siyasetinin merkezi Çukurambar’daki özel bir hastaneye gitti. Vücut kırgınlığını gideren serum ve vitamin almak istediğini doktora bildiren Ok’a, kalp ve solunum kaslarını yavaşlatan ilaç verildi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, AK Parti Balıkesir Milletvekili İsmail Ok’a yanlış tedavi uygulayan Prof. Dr. Ali Akçay, hakkında “kasten öldürmeye teşebbüs” suçundan soruşturma açtı.
Verilen kalp durdurma etkili ilaç sonucundakalbi ve solunumu duran Ok, yoğun bakım ünitesine alındı. Ölüm ihtimali çok yüksek olan bir halde hastanede 7 saat yoğun bakımda tutulan Ok, ailesinin talebi üzerine entübe halde Ankara Şehir Hastanesi’ne sevk edildi. Ok, buradaki 4 günlük tedavinin ardından taburcu edildi.
Zehirleyen FETÖ’cü doktor serbest bırakıldı
Balıkesir Milletvekili Ok’un şikayeti üzerine ölümcül yanlış tedavi uygulayan Prof. Dr. Ali Akçay, hakkında soruşturma açıldı. Gözaltına alınan şüpheli Prof. Dr. Ali Akçay, savcılık bilinçli şekilde zehirlemediğni, kaza olduğunu savunduğu ifadesinin ardından tutuklama talebiyle sevk edildiği sulh ceza hakimliğince serbest bırakıldı.
FETÖ’cü doktor Ali Akçay örgüte karşı olan Balıkesir milletvekilini neredeyse öldürüyordu.
Zehirledikten sonra kayıtları sistemden sildi
Akçay, yanlış ilaç verdiğini kabul etti. Savcılığın tutuklama talep yazısında, şüphelinin olay günü müşteki İsmail Ok’a, ameliyat esnasında kalp ve solunum kaslarını yavaşlatması için kullanılan “Muscobloc” ilacını verdiği belirtildi. Soruşturma başladıktan sonra özel hastaneden Ok’a ait tedavi evrakının istenildiği ancak kayıtların şüpheli tarafından sistemden silindiğinin tespit edildiğine dikkat çekildi.
Soruşturmada şu saptamalar yapıldı: “Hastane tedavi evrakı, hastanenin mesul müdürü M.A’nın ve tanık beyanı, müştekinin daha sonra sevk edildiği Ankara Şehir Hastanesi’nde müştekiye müdahale eden sağlık çalışanlarının anlatımları ile olay günü müştekinin kalbinin ve solunumunun durmasına neden olan ilacın uygulanmasına ilişkin hastane tedavi evrakının ve kayıtlarının ilgili hastane sisteminden silinmeye çalışılması, şüpheli tarafından müştekiye uygulanan Muscobloc ilacının mahiyeti ve insan sağlığı üzerindeki olası etkileriyle ilgili bilirkişi raporu, şüphelinin tevil yoluyla ikrarı ve bütün dosya kapsamı nazara alındığında şüphelinin, müştekinin ‘kasten ölümüne’ neden olacak icrai hareketlere giriştiğini gösteren kuvvetli suç şüphesini gösteren somut olgu, emare ve deliller söz konusudur.”
Öldüremediğini anlayınca oğlunu aradı
FETÖ’cü doktor kendisini “özensizliğim olmuş olabilir” diyerek savundu. Savcılık ifadesinde, olayın yaşandığı özel hastanenin VİP bölümünde dahiliye ve nefroloji uzmanı olarak görev yaptığını belirten şüpheli Ali Akçay, müşteki İsmail Ok’un kırgınlığının olduğunu, kendisine klima çarptığını söylediğini aktardı. Milletvekili Ok’a üst solunum yolları enfeksiyonu tanısı koyduktan sonra tedavi için serum ve bazı ilaçlar vermeye başladığını anlatan Akçay, ayrıca kas gevşetici Muscoril isimli ilaç yerine yanlışlıkla Muscobloc ilacı sistemden seçtiğini, bunun da kas yoluyla müştekiye enjekte edildiğini söyledi. Bunun üzerine fenalaşan Ok’un Ankara Şehir Hastanesi’ne sevk edildiğini, sonraki süreçte sağlığı hakkında yakınlarından sürekli bilgi aldığını belirten şüpheli Ali Akçay hastanın doktor olan oğlunu ilk aradığında, hastaya yanlış ilaç uyguladığına dair bilgi vermediğini itraf etti. Ancak milletvekilinin kurtulacağı ortaya çıkınca FETÖ’cü katil zanlısı, Ok’un oğlunu ikinci kez aradı. Savcılık ifadesinde ikinci aramada kalp durduran ilacı yanlışlıkla verdiğini söyleyip özür diledi.
FETÖ üyeliğinden hüküm
Öte yandan Prof. Dr. Ali Akçay hakkında 2020’de Fetullahçı Terör Örgütüne üyelikten soruşturma açıldığı öğrenildi. Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki yargılama sonundan Ali Akçay, “silahlı terör örgütüne üyelik” suçundan 6 yıl 10 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı. Dosyanın, kanun yolu incelemesi için Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesinde olduğu bildirildi.
Ok, medyaya gribal enfeksiyon şikayetiyle Ankara’da gittiği özel bir hastanenin acil servisinde yaşadıklarını anlattı. Vücut kırgınlığını gideren serum, takviye ve vitamin almak için 30 Eylül’de eşi Nesrin Ok ile başkentteki özel bir hastaneye gittiğini söyleyen İsmail Ok, “Gribal enfeksiyon şikayetiyle gittiğim özel bir hastanede doktor bana gribal rahatsızlıkla ilgisi bulunmayan, kalp ve solunum kaslarını durduran, yavaşlatan bir ilaç vermiş.” dedi. Ok, bunun ameliyat öncesi yoğun bakıma girecek hastalara uygulanan bir ilaç olduğunu dile getirdi. Söz konusu ilacın, kalp ve solunum kaslarını durdurduğunu, yavaşlattığını anlatan Ok, “Yürüyerek gittiğim hastanede kalbim ve solunumum durmuş yani ‘arrest’ olmuşum, o anda eşim yanımda olmasa bugün hayatta değildim.” diye konuştu.
Eşi Nesrin Ok’un tepkisinin ardından uygulanan kalp masajıyla hayata döndürüldüğünü ifade eden Balıkesir milletvekili şöyle devam etti: “Eşimin çocuklarıma haber vermesinden sonra genç bir hekim olan oğlum, bu süreçte sorularına tatmin edici cevap alamamış, bazı şeylerin doğru gitmediğini fark etmiş. Kendisine ‘Kesin sakat kalır ama beyinde ne kadar hasar olur, onu bilemeyiz.’ denmiş. Ben de o sırada entübe edilmişim yani uyutulmuşum. Oğlumun, milletvekili arkadaşlarıma ulaşmasının ardından Sağlık Bakanlığı ile iletişime geçilmiş. Gece yarısı entübe şekilde ambulansla Ankara Şehir Hastanesine nakledilmişim. Ertesi gün sabah saat 05.00 gibi yapılan tedavi sonucunda bende tekrar hayat belirtileri başlamış. Tabiri caizse çizginin öbür tarafındayken Allah yeniden bir hayat vermiş.”
Hiçbir kronik rahatsızlığının bulunmadığını belirten Ok, “Delikanlılar seviyesinde kalp damar sağlığım var, şeker ve yüksek tansiyonum yok. Bunlardan biri veya ikisi olsa bugün belki yine hayatta değildim. Böyle bir süreci yaşadım.” şeklinde konuştu.
FETÖ sistematik cinayet mi işliyor?
İsmail OK, İyi Parti üyesiyken, parti içinde başta FETÖ sultasının yoğunluğu nedeniyle bu oluşumdan istifa ederek AK Parti’ye katılmıştı. FETÖ’cü doktorun cinayet teşebbüsünde kimseye yakalanmadan ve kayıtları silerek bir FETÖ karşıtı hasmı ortadan kaldırma yönünde bireysel bir girişim mi yoksa cinayet teşebbüsünün örgüt tarafından mı azmettirildiği konusunda araştırma yapılması bekleniyor.
Eğer milletvekilinin yanında eşi olmasa ve doktor olan oğlu müdahale etmese bugün bu olayın ardındakileri bilemeyecektik. Binlerce FETÖ’cü doktor ve sayısız FETÖ hastanesinde ne gelişmeler yaşandığı önemli bir inceleme konusu. Örneğin 2014’te FETÖ karşıtı ve hğükümet yanlısı toplu beyan veren hayatta kalan son Said-i Nursi talebeleri ücretsiz tedavi gördükleri FETÖ hastanelerinde bir yıl içinde teker teker hayatlarını kaybettiler.
Darbe girişiminde de emir üzerine halka yaylım ateş açmaktan çekinmeyen FETÖ örgütü elemanlarının içimize sızıp doktor, pilot, asker rolünde halkın canına kast etmesi artık mümkün mü düzeyinden hangi alçakça noktalara kadar sorusunu gerektiriyor.
