Son günlerde Mansur Yavaş’ın ukalaca hakaretine hedef olan Alpay Özalan’ın 20 yıldır çektikleri Türkiye’deki tahammülsüz Batıcı zihniyetin ne kadar fanatik olabileceğini de bizlere sergilemekte.
Alpay Özalan Türk milli futbol takımının önde gelen oyuncularından biri olarak tanınır. Bugün hayalini bile kuramayacağımız tarihimizdeki en büyük futbol zaferi olan Kore-Japonya 2002 Dünya Futbol Şampiyonasındaki dünya üçüncülüğünde önemli payı olan defansın belkemiğiydi. Türkiye takımının defansı çok güçlüydü, o turnuvada sadece Ronaldo, Ronaldinho, Rivaldo, Roberto Carlos, Kaka, Denilson gibi isimlerden oluşan Brezilya’ya başa baş mücadeleler ardından yenilmişti.
Öte yandan dürüstlüğü ve insanlığıyla da bilinen, doğru bildiği konularda geri adım atmayan, bu yüzden 1996 Avrupa Şampiyonasında İngiltere’de Davor Suker’i indirebiecek ve golü önleyebilecekken dünyanın gözü önünde Türk futbolcusunu küçük düşürmemek adına bilinçli olarak gole izin verme kararıyla tanınan biriydi. Suker’i indirmemesinden dolayı onu affettik, hatta kaybetsek de onunla iftihar etmiştik.
Alpay Özalan İngiltere Birmingham kenti futbol takımı Aston Villa’da başarılı bir performans gösterirken Türkiye İngiltere maçında David Beckham’ın sahte sakatlık numarası karşısında kendisine bağırdığı için İngilizlerce sadece istenmeyen insan ilan edilmekle kalmamış, Birmingham’da kuklası direklerde boynunda ilmikle asılmış, kısa sürede kulübü tarafından kovulmuştur.
Bizde olması düşünülemeyecek bu hareket İngiltere’de de Batı’nın pek çok ülkesinde de milliyetçilik nedeniyle sıkça rastlanan durumdur. Örneğin Falkland Savaşı ardından İngiltere’de top koşturan Arjantinli futbol ustası Ardiles de işgalle ilgisi olmamasına rağmen istenmeyen adam ilan edilmişti. Alpay böylece Batı’yı tanımış oldu.
Ardından Türkiye’de başarılı bir teknik adamlık kariyeri başladı. Eskiden Türkiye’nin en üst liginin düzenli takımlarından olan Eskişehirspor’u yeniden Süperlige çıkartmasına garanti olarak bakılan bir son dönemece gelmişti. Ancak bu dönemeçte, yurt dışında kalarak Batı’yı tanıyan, Türkiye’deki hükümete daha da yakınlaşan Alpay Özalan, referandumda evet oyu kullanacağını ilan etti.
2017 referandumunda hayır oyu kullanacağını ilan eden pek çok ünlü gibi o ve Arda Turan’ın evet oyu kullanacakların ilan etmeleri, fanatik, tahammülsüz, intikamcı Batıcı kitleleri sinirlendirdi. Türk futbol tarihinin en üst kariyerine sahip, Barcelona’da Messi ile birlikte ilk 11 çıkmış Arda Turan, o dönemden sonra spor medyasının ana hedefi oldu. Alpay Özalan’a ise daha kahpece bir saldırı başladı.
Eskişehirspor’un son dönem en başarılı teknik dürektörü, “Eskişehir CHP şehridir, biz Tayyipçileri burada yaşatmayız” söylemini dillendiren Eskişehirspor kulüp yönetim cephesi tarafından, en kritik dönemeçte, süperlige çıkacak takımı belirleyecek sezon sonu playoff turnuvası sırasında görevden alındı. Yönetim “nasıl olsa takım harika, her önüne geleni deviriyor” düşüncesiyle bu aptalca hamleyi yaptı. Alpay görevden alınınca Eskişehirspor süper lige çıkmayı beceremedi ve hala alt liglerde dolaşmaya devam ediyor.
Alpay Özalan’a bu haksız olayı izleyen Tayyip Erdoğan tarafından ona 2018 genel seçimlerinde İzmir milletvekilliği teklifi yapıldı ve Alpay bunu kabul etti. Meclis çalışmaları sırasında da Özalan’a en ağır hakaretler ve tehditler geldi. Muhalefetin hedefi oldu. En son sosyal medya üzerinden bir eleştirisi ardından Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın hakaretine muhatap oldu. Yavaş, Özalan için “kasları beyninden daha gelişmiş” dedi.
Eski futbolcu şimdiki İzmir Milletvekili’nin sporculuğunu, dolayısıyla kas yapısını biliyoruz. Ancak onu gerek teknik direktörlüğü sırasındaki taktik yaklaşımları, gerekse siyasi hayatındaki çalışmaları bakımından akıl sahibi biri olarak da tanımaktayız. Dolayısıyla Mansur Yavaş’ın bu çirkin şahsi saldırısı o zihniyetin son örneğini teşkil etmekle kalmaktadır.
Alpay, Milli Takımı’nı savunması nedeniyle İngilizlerce düşman ilan edilmesiyle, siyasi düşüncesi muhalefetle uyuşmadığı için Eskişehir’in CHP’li yerel ekabirince hain ilan edilmesiyle, terbiyesiz saldırıların hedefi olmasıyla önemli bir düşünme konusudur. Başarılı, çalışkan, dürüsüt ve vatanını seven insanların nasıl tahammülsüz, fanatik ve ülkesini satmaya hazır, teröristlerce işbirliğine açık zihniyet tarafından hedef haline getirildiğinin tipik numunesidir.
#AlpayÖzalan #MansurYavaş #Siyaset #Futbol
