Erdoğan’ın yol haritası 3/4

Önceki yazımızdan devam ediyoruz.

Kutluk Özgüven

Kuşkusuz önceki yazımıda 2. ana başlıkta ele aldığımız bu kapsamlı girişimlere bazı ek projeleri de katmak mümkün. Bunları da Elon Musk kategorisi altında ele alabilriz.

Uzay ve Musk

Yukarıdaki ulaşım, sosyal, enerji, savunma alanlarına ek olarak Elon Musk ile Erdoğan’ın yakınlığından kaynaklanan ancak Tusaş, Tübitak ve Aselsan’ın katkılarıyla gerçekleşecek gelişmelerden bahsedebilir.

Türk Semanot

Farklı dinlere bağlı medeniyetlerin kendine ait gök ya da yıldız kelimesine seyyah anlamındaki not ekini düşmesiyle Batılıların Astronot, Ortodoksların Kozmonot, Çinlilerin Taykonot, Hinduların Vyomanot dediği uzay adamlarına umarım biz Türkler oyunbozanlık edip Göknot, Uzaynot demeyiz, hangi medeniyetten olduğumuz bir an hatırlayıp gelecekte Arap, İranlı, Pakistanlı ve Endonezyalıların da kullanabileceği Semanot kelimesini kullanırız. Sema Kuran-ı Kerim’de gökyüzü olarak geçen kelime ve bütün Müslüman dillerinde kullanılmakta. 19 Mayıs’a kadar ilk Türk semanotun Elon Musk’ın SpaceX ticari uzay firması tarafından taşınacak.

Aya iniş

Bunun yanısıra daha önceki vaadlerden biri de Ay yüzeyine bir uzay aracı indirmek bulunuyor. Bu o kadar zor değil, ahatta iki sene önce İsrailli bir firma bir kapsülü Ay yüzeyine tam indirmese de çaktırdı. Ayın yüzeyide bir Türk uzay aracının olması, parçalansa bile bir parçasının sinyal yollaması, Ay’a ilk kalıcı erişimimiz kuşkusuz toplumu heyecanlandıracaktır. Ancak son dönemde Ay konusundaki vaad pek işlenmiyor.

Tesla mı Togg mu?

Bunların yanısıra Musk’tan gelecek bir “TOGG beni korkutuyor, Tesla olarak önlem alacağız” tarzı bir demeci, ya da bir Gemlik fabrikası ziyareti ve “bunlar bizi geçmiş” klibi sansasyonel olabilir.

Twitter algoritmaları

En son olarak, Elon Musk’ın Twitter’ı satın alması var. Verilen Suudi Arabistan mali desteğinin Erdoğan’ın ziyareti ve yakınlaşma ardından sağlanmasında Türkiye parmağı olduğu iddia edildi. Yakın zamana kadar seçimlerde düpedüz AKP karşıtı algoritmalar kullanan sosyal medyada önemli bir unsurun tarafsızlaşmasının ciddi bir farkı olabilir. Sosyal medyada her şey algoritmalar ve katsayılar üzerinden yürüyor ve gerek Donald Trump’a, gerek Suudlara, gerekse Türkiye’ye genel olarak hasmane davranan Jack Dorsey’den sonra Musk yönetiminin daha az düşmanlık yapacağı düşünülmekte. Twitter’dan Cumhurbaşkanlığı sırasında kovulan Donald Trump şimdiden memnuniyetini belirtti, Musk da bugün yapılacak ABD aradönem seçimlerinde Trump liderliğindeki Cumhuriyetçileri desteklediğini açıkladı.

Bunların ardından seçimleri etkileyebilcek uluslararası ve ulusal güvenlik gelişmelerini ele alalım.

3. Stratejik zaferler

Önümüzdeki 6 ay içinde seçimleri etkileyebilecek bir güvenlik politikası gelişmesi olabilir mi? Kuşkusuz 1. yazıda sıraladığımız ekonomik gelişmelerle 2. yazıda sıraladığımız stratejik projelerin tamamlanması gerçekleşmezse, orta ölçekli güvenlik başarıları sandıkların Cumhur İttifakına dönmesi için yeterli olmayabilir. Bununla birlikte büyük ölçekli bir başarının önemli bir etkisi olabilir. Bülent Ecevit’in DSP’sini bir anda iki kat oya çıkarıp iktidar partisi yapan Apo’nun Kenya’dan paketlenmesi gelişmesi ölçeğinde bir haber dönüştürücü olabilir. Ancak bunun olmama ihtimali daha büyük olduğundan biz 6 ay içinde olması muhtemel uluslararası ve ulusal gelişmeleri ele alabiliriz.

Terör alanında

PKK/YPG

2019 yılının sonunda Türkiye Washington’daki siyasetçilerin protestoları ancak Trump’ın onayıyla ABD’nin yeni terör müttefiğini tamamen sınırlarımızdan silmeye çalıştı ancak gelen baskıların sonucunda bazı şehirler teröristlerin elinde kalmaya devam etti. Terör örgütü PKK, Kuzey Suriye’de ABD desteğiyle hala ayakta ve şehirleri yönetiyor. Türkiye bir gece ansızın gelebiliriz şarkısındaki gibi ani bir harekatla Suriye’de ilerlemek ve PKK/YPG şeridini tamamen ortadan kaldırmak istiyor. Bahar aylarında gerçekleşecek başarılı bir askeri operasyonun Türkiye’deki seçmenin geniş desteğini alacağı düşünülebilir. PKK’nın Kandil’deki merkezine de yeni ve kapsamlı bir Bahar operasyonunda ölümcül darbe vurulması, örgütün en üst düzey isimlerinden bazılarının yakalanması ya da etkisiz hale getirilmesinin de ciddi sandık karşılıkları bulunuyor.

FETÖ

Kuşkusuz FETÖ lideri kanlı lider Feto ABD tarafından CIA’in ve FBI’ın himayesinde korunmakta, Trump döneminde Flynn ve Guliani tarafından paketlenmesi yanlısı bir destek oluşsa da bu CIA camiası ve derin devlet tarafından svauşturuldu. Biden yönetiminin Feto paketlemesi yapması beklenmiyor. Ancak FETÖ’ye karşı dramatik bir operasyon, büyük çaplı bir yeni dalga uykudakilerin bulunması, önde gelen isismlerin çıkarılması, muhalefet ile FETÖ ilişkilerinin belgelerinin ortaya konması türü çalışmaların seçimlerde iktidara getirisi olabilir.

DHKP-C

Sol örgütler özellikle de bir bölüm vatandaşımıza gettolarda emir komuta şeklinde tahakküm kuran DHKP-C’nin kritik noktaları bulundukça bazı siyasi partilere yakın noktaları ve işbirlikleri dökülüyor. DHKP-C ve diğer sol  terör örgütlerinin sivil toplum, kamu içinde yuvalananlar, iş dünyası ve siyaset içinde bir ekosistem sayesinde yaşadıkları, bir yandan kanlı terör eylemleri düzenleyipo bir yandan da ülkenin hassas güvenlik bilgilerini paylaştıkları düşünüldüğünde kapsamlı bir çöküş ve bunun bazı siyasi partilere zarar vermesi de iktidar ittifakını güçlendirir.

Barış anlaşmaları

Erdoğan’ın dünya lideri majını perçinleyecek ve onunla karşısındaki adayın aynı kategorilerde olmadığını gösterecek, bununla seçimlere kısmi destekler sağlayacak ulusalararası siyasi gelişmelerin en önemlileri insani acıları durduracak barış anlaşmaları olabilir.

Rusya-Ukrayna Barışı

Dünyayı en fazla tehidt eden ve bölgemizde savaş, ölümler ve hatta nükleer savaş ihtimalini ortaya çıkaran Rusya’nın Ukrayna işgalinde Erdoğan, Çavuşoğlu ve Akar yoğun çalışmalar yaptılar, tarafları defalarca masaya oturttular. Ancak bir ateşkes sağlanamadı. Ukrayna savaşının durdulması Cumhurbaşkanı Erdoğan hükümeti tarafından sağlanırsa olağanüstü bir başarı olarak hem Türkiye hem uluslararası camiada önemli yankı buluri belki Nobel ödülüne gider, bunlar da sandıkta önemli bir ek oy potansiyeli sağlar.

Suriye Barışı

Suriye iç savaşının başlaması üzerinden 10 yıl geçti. Eski kudretli dışişleri bakanı ve başbakan Ahmet Davutoğlu, Beşer Esed rejiminin düşmesine aylar yok haftalar var diyerek iç savaşı körüklerken, geçen 10 yılda rejim önce İran’ı ardından Rusya’yı davet ederek yerinde kaldı. İkinci büyük şehir Halep, Özgür Suriye Ordusu tarafından kaybedildi. Önce suni bir DAEŞ pompalandı, sözde kurtarılan topraklarda PKK devletçiği oluştu. Bütün tarafların bazı ödünler ve bazı kazanımlarıyla Suriye’de barış görüşmeleri yapılması, bunun sonuçlanması, ardından hem Suriye’nin yeniden inşası hem de Türkiye’deki 4 milyon Suriyeli göçmenden onbinlercesinin görünür şekilde ülkesinde yeniden güvenli iskanı, kitlesel geri dönüşlerin başlaması, muhalefetin kullandığı en önemli kozlardan olan mülteciler sorununu seçim döneminde elinden alacaktır.

İslam Birliği gelişmesi

6 ay çok kısa gibi bir zmaan gelebilir ancak D-8’ler hareketi ve onun imzası da 6-10 aylık bir süre içinde yaşanmıştı. Suudi Arabistan’ın ABD ile sorunları kulanılarak, İran ile Körfez ülkelerinin gerilimlerini düşürme argümanıyla hareket edilerek, hayalimizde olan ve bütün Orta Doğu’yu zenginleştirip barışa kavuşturacak bir Türkiye, Mısır, İran, Suudi Arabistan uzlaşması, bunun devamı olarak Irak, Suriye, Yemen’de barışın sağlanması, yarım milyar nüfuslu, kısa sürede AB boyutlarında ekonomiye ulaşabilecek dev bir Orta Doğu ya da daha doğrusu Merkez Ülkeler Birliği anlaşması imzalanması, kuşkusuz sadece seçimlerde sandıkları değil insanlık tarihinin dönüm noktası olur. Ancak buna doğru bir gidiş kaçınılmaz.

Bölge ülkelerinin Avrupa Birliği, Avrupa’daki üç ana ülkenin ortasındaki Belçika gibi birlik merkezinin üç büyük etnik grubun ortasında belki Musul ya da Kerkük gibi bir yerde oluşturulması, barışın patlak vermesi, dolarsız ticaretin başlaması sadece bir kaç enerjetik dışişleri uzmanının çalışmasına bakar. Çünkü bütün bölge buna aç, herkesin çıkarına. Hatta Tel Aviv’in bile. Zaman olarak da büyük bilgenin dediği gibi “aylar yok haftalar” tarzı kısa bir süreç gerektirir.

Türk Devletleri Birliği gelişmeleri

Çok kısa bir süre önce adına çeşitli farklı isimler kullanılan, Türkiye ve beş Türk cumhuriyetinin Yassıada’da Macar başbakanın da eşliğinde bir araya gelmesiyle Türk Devletleri Birliği teşkilatı oluştu. Bunun bütünleşmesi için Ermenistan’ın imzaladığı Zengezur koridorunu teslim etmesi, böylece sınır olmadan geçilecek İzmir Nahçıvan Bakü karayolunun yapımının başlaması, Hazar denizindeki rorolarla birlikte Edirne’den yola çıkan bir kamyonun ya da yük treninin Türkiye, Azerbaycan, Özbekistan’ı geçip Kırgızistan başkenti Bişkeke’e dört günde ulaşması

Filistin’de barış

Her ne kadar Filistin’de adil bir çözümün kısa sürede sağlanması ufukta görünmese de Netanyahu ile Erdoğan’ın anlaşmasıyla Gazze, Batı Şeria ve Kudüs’te ilerlemeler ve Filistin’de bu üç bölgeyi de kapsayacak şekilde ortak seçimlerin yapılması, önemli bir başarı olarak gösterilebilir. Bu da neden Tel Aviv ile ilişkilerin yeniden kurulduğunun gerekçesi olacağı gibi Erdoğan’ın One Minute döneminden kalma bir Filistin yanlısı çıkış olarak sunulabilir.

Savaşlar

Barış anlaşmalarını yapılması ve yeni ekonomik birliklerin hızla kurulması, özellikle küskün seçmenlerin geri getirilmesinde ne kadar olumlu olarak algılansa da bun tersi olacak savaşların da sandıkta önemli etkisi olabilir. Türkiye’nin çıkarmayacağı ancak Türkiye’ye bir saldırı ile gerçekleşecek bölgesel bir savaş halinde ülkenin hükümetin arkasında kenetleneceği gözlemlenmiş bir gerçek. Bunun Türkiye tarafından başlatılmasıysa aynı etkiyi vermeyecek ve bunun seçim için yapıldığı suçlamaları gelecektir.

Yunanistan ile kısa sürecek çatışma

Hala konuşulmakta olan ve bu yılın sonlarında gerçekleşmesinin mümkün olduğu ileri sürülen bir senaryoda, Erdoğan’ın “bir gece ansızın” kışkırtmasından kendine gelemeyen Yunanisan’ın, Amerika’nın onayıyla yeni uçaklarını kullanıp Türkiye’nin Ege kıyısındaki kritik askeri üslerini bir anda vurmasından bahsedildi. Yunanistan hükümeti uzun süredir böyle bir durumun alt yapısını hazırlıyor. Yunan hava savunma sistemleri, ABD üsleri ve yoğun ABD yığınağı nedeniyle Türkiye’nin aynı hızda aynı güçte cevap verememesi üzerine ABD ve AB’nin araya girip, ateşkes sağlaması, Türkiye’nin gerekli karşı saldırıyı yapamaması sonucu Erdoğan’ın da seçimleri kaybetmesi senaryosu bir yandan Ege’de Yunan hakimiyetini kurarken bir yandan da gerek CIA gerekse MI6’in hedefi olan Erdoğan’ın halledilmesi sonucunu ortaya koyacağından, Türkiye’nin buna hazırlanması ve beklenmedik bir hamle geliştirmesi mümkün. Yunanistan’da dinleme skandallarıyla zor durumda olan Miçotakis hükümeti kendini sağlama almak için böylesi bir maceraya başvurursa Türkiye’nin hazırlıklarına göre ibre Erdoğan’dan yana değişebilir. Kısa sürecek bir çatışmada Yunanistan’a eşit ya da daha büyük ölçüde mukabele edilmesi, ülkemizde bir zafer olarak algılanacaktır ve seçimlerin kazanılmasında, hatta ilk iki temel unsur olmasa bile kazanılmasında rol oynayabilir.

İran ile çatışma

Biden yönetimi savaşları körüklediği, gerek Rusya, gerek Çin, gerek Kuzey Kore, gerek İran, gerekse Türkiye’ye karşı savaş tehditlerini artırdığı için, ABD, Körfez ülkeleri, İsrail, İran’a karşı önümüzdeki altı ayda ortaklaşa bir harekata girişebilirler. İran’ın ağır kayığ vereceği ancak stratejik bir nihai zaferin elde edilemeyeceği bu çatışmada İran, Orta Doğu’daki İsrail ve ABD üslerini de hedef alacaktır. Bunlar arasında Türkiye’deki İsrail’e dinleme gücü veren NATO üssü, ve uçakların kalkabileceği İncirlik üssü, hatta Azerbaycan’daki çok kapsamlı İsrail üsleri de yer almakta. İran’ın Azerbaycan’daki israil üslerini vurmasına Türkiye kendisine saldırı gibi reaksiyon gösterebileceği gibi İsrail’e istihbarat sağlayan NATO dinleme üssünü, ya da bir füzeyle İncirlik pistini de vurabilir. Bunlar kuşkusuz İran Türkiye’ye saldırdı gibi gösterilerek, İran’la savaş haline geçebiliriz ve her tür savaş hali mevcut hükümeti güçlendirir.

Şu ana kadar sıcak para girişine bağlı ekonomik rahatlama, büyük projeler ve uluslararası ve ulusal jeopolitik gelişmelere baktık. Bunlardan ilk iki unsurun tam gerçekleşmesi, son gruptan da bir ya da iki tanesinin gerçekleşmesi Erdoğan tarafından seçimlerin kazanılmasıyla sonuçlanır. Ancak bunların dışında bir de siyaset ve seçimlerin gerçekleşeceği ortam da önem tutuyor.

Bu serideki son yazımızda da iç siyaset konularını ele alacağız.