Tunus’ta geçen yılki darbe ardından düzenlenen ve boykot edilen meclis seçimlerine katılım %11, bazı bölgelerde aday bile çıkmadı. Yazarımız Faik Emre Özdemir yorumluyor.
Faik Emre Özdemir
Darbeci cumhurbaşkanı Said Kays’ın askeri rejimine onay anlamına gelen sözde parlamento seçimlerine katılım bazı gözlemcilere göre %8 , resmi rakamlara göre %11,2 olarak kaydedildi. Seçmenlerin %90’ının reddettiği seçimlerde bile rejimin partisine verilen oylar çok kısıtlı. Geçen haftasonunda 17 Aralık’ta düzenlenen genel seçimlerin ilk turunda 10’u bağımsız, 13’ü de Cumhurbaşkanı Kays Said’i destekleyen siyasi oluşumların adayı olmak üzere 23 vekil Meclise girebildi. Çıkan sonuçlara göre Tunus halkı geçen yılki darbeyle gelen askeri rejimi reddediyor.
Seçimler o denli gayrimeşru bir havada yapıldı ki pek çok seçim bölgesinden tek bir milletvekili başvurusu bile yapılmadı. Toplam 161 sandalyeli Meclis için 7 seçim bölgesinden aday bile çıkmadığı için parlamentonun en fazla 154 üyeden oluşması bekleniyor. Darbe rejiminin başında olan ve CIA destekli bir operasyonla ülkeyi askeri derin devlet yardımıyla ele geçiren Sayd Kays eski Anayasa Mahkemesi başkanıyken cumhurbaşkanlığına tarafsız kalır beklentisiyle seçilmişti.
Ülkedeki en büyük parti olan Raşid Gannuşi’nin Nahda Hareketi, ülkenin milli manevi değerleri içinde bağımsız politika izlemesini savunurken, laik ve Batıcı partiler eski derin devlet ve rantiye elitleri sultasının değişmesinden rahatsız. Bununla birlikte laikçi partiler yeni darbe rejiminden utanç duydukları için çoğu seçimleri desteklemedi. İlk tur seçimlerinde milletvekilliğini kazanan adayın çıkmadığı 131 seçim bölgesinde düzenlenecek ikinci tur seçimlerin ise 19 Ocak’ta duyurulacak birinci tur seçimlerinin nihai sonuçlarının ardından yapılması planlanıyor.
Seçimlere katılım oranlarının çok düşük seviyede gerçekleşmesinin ardından başta Nahda olmak üzere bütün siyasi partiler, Cumhurbaşkanı Kays Said’in meşruiyetini tartışan açıklamalarda bulundu. Arap Baharı olarak adlandırılan ve Tunus’ta başlayan yüzlerce insanın can verdiği halk hareketleri ardından demokrasiyi kurabilen yegane ülkede 10 yıl sonra yeniden dikta rejimine dönülmesi halkta hayal kırıklığı oluşturdu. Batı çıkarlarını koruyan bir elitler ve generaller rejimi kurulması ardından bunu kolayca yıkılması kolay olmayacak.
Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Faruk Buasker 19 Aralık’ta duyurduğu resmi olmayan seçim sonuçlarına göre, 154 bölgede yapılan seçimlerde 23 adayın seçimleri kazandığını açıkladı. 9 milyon 136 bin 502 seçmenin bulunduğu Tunus’ta, seçimlere katılımın %11,22 olarak gerçekleştiğini belirten Buasker 1 milyon 25 bin 418 seçmenin oylamaya katıldığını söyledi. Cumhurbaşkanı Said’e destek veren siyasi oluşumlardan Ulusal Gençlik Hareketi 12, Halk Hareketi de parlamentoya toplam 1 milletvekili gönderebildi. Bunlar ilk turda zengin laiklerin yaşadığı farbe destekçisi semtlerde asgari yüzde 50 çıtayı aştılar.
Cumhurbaşkanı Kays Said, 25 Temmuz 2021’de Meclisin çalışmalarını askıya alarak milletvekili dokunulmazlıklarını kaldırmış, 22 Eylül 2021’de yeni kararnamelerle yetkilerini genişleterek yürütme organını tamamen kendine bağlamıştı. Said, 13 Aralık 2021’de açıkladığı “siyasi krizden çıkışın yol haritası” ile ülkede 25 Temmuz 2022’de Anayasa değişikliği referandumuna, 17 Aralık 2022’de de erken genel seçime gidileceğini ve o zamana kadar Meclisin kapalı kalacağını bildirmişti. Ülkede 25 Temmuz’da seçmenlerin yüzde 30,5’inin katılımıyla düzenlenen referandumda, yüzde 94,6 “evet” oyuyla yeni Anayasa kabul edilmişti. Cumhurbaşkanı Said, 15 Eylül’de de erken genel seçimlerde uygulanacak yeni seçim yasasını duyurmuştu. Bunun ardından Nahda Hareketi, Tunus’un Kalbi Partisi, Demokratik Akım Partisi, Özgür Anayasa Partisi, Afak Tunus Partisi gibi Tunus’ta ana siyasi partiler ile muhaliflerin çatı oluşumu Ulusal Kurtuluş Cephesi, peş peşe yaptıkları açıklamalarla seçimleri boykot edeceklerini bildirmişti.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.