Siyonist işgal rejimi soykırıma meşruiyet bulmak için Tevrat’tan pasajlar kullanıyor.
Faik Emre Özdemir
Uyananinsan.com 1/11/2023
Siyonist devletin başbakanı Binyamin Netanyahu, basın toplantısında “kutsal kitabımız Amalek’in sana yaptıklarını hatırlamalısın der” sözleriyle Demir Çağında, bundan 3 bin yıl önce bugün Gazzelilerin yaşadığı bölgelerde yerleşik halde İsrailoğullarıyla savaşan müşrik Amalek halkını Gazzelilerin yerine koydu. Nükleer silahlara sahip bir başbakanın bunu söylemesi daha da önemli çünkü Yahudiler Purim bayramında Amalek halkını ortadan kaldırmalarını kutluyorlar. Muharif Tevrat’ta yer alan “Amalek’e saldır, her şeyi tamamen yok et, affetme, erkeği, kadını, bebeği, emzireni, büyükbaşı, küçükbaşı, deveyi, eşeği öldür” emrini bugün Gazzelilere uyarlamış oluyor.
Gazze’de de tıpkı Amalek gibi 2,3 milyon hemen hepsi Müslüman Filistinli benzer şekilde Amerikan hükümetinin sağladığı havadan korkakça atılan fosfor bombalarıyla, Hiroşimadaki patlamayı gerilerde bırakan güçte bombardımanla öldürülmekte. Bugün itibariyle dokuz bine yaklaşan keisn ölüm sayısı ve enkaz altında kalıp emin olunamayan binlerle çoğu kadın ve çocuk 10 bin Müslümanı katlettiler.
Allah’ın ebedi laneti bunu yapan, emri veren, düğmeye basan, ona arka çıkanlara olsun. Allah bizi bunu yamakta vesile kılsın.
Siyonist özel kuvvetlerle Filistinli direnişçileri sivlahlıdır sivildir demeden öldüren birliklerde göreve profesyonel katil olarak başlayan, Sabra ve Şatilla kasabı Şaron’un ve eski terörist Şamir’in kolları altında yükselen Netanyahu, önümüzdeki günlerde Büyük İsrail krallığının kurulacağını içeren Yeşaya kahanetinin gerçekleşeceğini de savunmuştu. Büyük İsrail, sadece Mısır, Surye, Lübnan, Ürdün, Irak değil Türkiye’nin Güney ve Güneydoğu bölgelerini de içermekte. Ancak Türkiye’den bir tepki gelmedi. Aksine diplomatlarını geri çeken Tel Aviv oldu, biz değil.
İlginç olan Natanyahu, Yahudi devletinin iktidar koalisyonunun ılımlı üyesi. Esas aşırı sağcılar hemen Mescid-i Aksa’nın yıkılmasını, itiraz edip müdahal eden Müslüman ülkelerin atom bombasıyla yok edilmesini, Müslümanların Filistin’den zorla kovulmasını ya da katledilmesini savunan insanlık dışı bireyler. Bunların arkasında küresel elit sermayesi olduğundan, bu sermaye de bütün siyasetçileri haraca bağladığından, dünyada bütün siyasetçiler, bu adamlardan iğrense de koltuğunu kaybetmekten ödleri kopuyor. Örneğin İngiltere anamuhalefet partisinin başkanı Jeremy Corbyn, İsrail değil Filistin yanlısı olduğundan “anti-semitizm” suçlamalatrıyla yerinden edildi, yerine getirilen Siyonist borazanı Keith Starmer selefine değil görev vermek, İngiliz siyasi tarihinde görülmemiş biçimde onun yeniden vekli seçilmesine bile engel koydu. Yani kayıtsız şartsız destejkleyeceksin, aksi taktirde siyasetten tasfiye edileceksin.
Netenyahu, son düzenlediği basın toplantısında 30 asır önce bir savaşta Arap Amâlika kavminin (Amalek) İsrailoğulları’na yaptıklarına atıfla “Tevrat bize Amalek’in sana yaptığını hatırla, der. Evet, biz de hatırlıyoruz ve savaşıyoruz” diyerek İsrail askerlerine 3 bin yıllık Yahudi savaş geleneğinin bir parçası olduklarını ifade etti ve “Ölümcül düşmanı yenmek ve topraklarımızdaki varlığımızı güvence altına almak için savaşmak zorundayız” dedi.
Netanyahu’nun Purim Bayramı’nda anılan zaferi mevcut soykırımla özdeşleştirdiği Muharif Tevratta geçen bölümde şu yazılıyor: “Şimdi gidin ve Amalek’i vurun. Sahip oldukları her şeyi tamamen yok edin ve onları bağışlamayın; Hem erkeği hem de kadını, bebekleri ve emzirenleri, öküzleri ve koyunları, develeri ve eşekleri öldürün.” yazıyor. (Çıkış 17:14-16; 1. Samuel 15:3)
Oysa milyonlarca Yahudi ve bunların arasında en dindar Haredi grububnun Lubaviç tarikatı dışındakiler, laik Siyonist ideoloji uyarınca bir Yahudi devleti kurulmasının ve masum Filistinliler’in soykırıma uğratılmasının Yahudi dinine temelden yakırı olduğunu savunuyor ve her ne ceza verilirse verilsin askere gitmeyi reddediyor. Netanyahu da aslında laik kökenden gelen biri ancak halkı soykırım ve savaşa yaklaştırmak, koltuğunu korumak için inanmadığı böylesi yorumları kullanıyor.
İnansa da inanmasa da yaptığı, soykırım.
