Beş ülke, bir milyar Müslüman

Dünyada sadece beş ülkede tam bir milyar Müslüman yaşamakta. İçlerinde hiç Arap ülkesi bulunmuyor. Bu en yüksek Müslüman nüfusa sahip toplumların yaşadığı, zengin kaynaklara sahip ülkeleri biliyor musunuz?

Endonezya

Endonezya Asya kıtasından ayrık 13 bin ada üzerinde kurulu dev bir ülke. 16. yüzyılda bazı bölgeleri kendi isteğiyle Osmanlı İmparatorluğuna katılan Güneydoğu Asya ülkesi Çin, Hindistan ve Amerika ardından dünyanın 4. en yüksek nüfuslu ülkesi. Ülke 19. yüzyılda Abdülhamid döneminde İslam Birliği düşüncesiyle fesi Müslümanların geleneksel başlığı kabul etmişti. Ülke hızla gelişmekte ve satınalma gücüne göre dünyanın en büyük geliri olan ilk 10 ekonomisi içinde. Son nüfus sayımında 267 milyona yaklaşan Endonezya’da Müslümanların dışında çoğunlukla Çin kökenli Hristiyanlar, Hindular, Budistler ve yerel tabiat dinlerine mensup toplumlar da bulunuyor. Son nüfus sayımında 231 milyon olarak sayılsa da Müslümanların artan nüfusuyla bunun 250 milyona yaklaştığı düşünülmekte. Başkenti Cakarta, resmi dili Malezya’da ve Brunei’de de resmi dil olan Bahasa. Endonezya Hollanda sömürgesiyken bağımsızlığını kazandı.

Pakistan

“Dost ve kardeş ülke” dendiğinde ilk aklımıza gelenlerden Pakistan İslam Cumhuriyeti, henüz bağımsız olmadan önce Hindistan Müslümanlarının ağırlığını oluşturarak, İstiklal Savaşı’nda Ankara hükümetine yaptığı büyük ölçekli hayati parasal yardımlarla, bunlarla silah alınması ve İş Bankası’nın kurulmasıyla biliniyor. Pakistan aynı zamanda nükleer silahlar geliştirebilen yegâne Müslüman ülke. Ülke nüfusu son sayımda 212 milyon olarak saptansa da hızlı nüfus artışı ve sayılmayan bölgelerle birlikte şu anda 230 milyona yaklaşan Müslüman nüfusa sahip olduğu düşünülmekte. Öte yandan ülkenin Batı’da yaşayan on milyondan fazla vatandaşı var. Ülkede az sayıda Hindu, Hristiyan ve dağlık bölgelerde bazı eski yerel dinler de bulunuyor. Pakistan’da 1947’deki bağımsızlıktan sonra sürekli darbeler gerçekleştiğinden henüz seçilmiş hiç bir başbakan dört yıllık dönemini tamamlamayı başaramadı. En son bu yılın ilk yarısında İmran Han iktidardan indirilmişti. Bu nedenle büyük potansiyeline rağmen ekonomik sorunlar yaşamakta. Başkent İslamabad, resmi dili Hindistan’da da resmi dil olan Hindi dilinin orijinali Urdu dili.

Hindistan

En büyük Müslüman nüfusa sahip üçüncü ülke Hindu çoğunluklu Hindistan’da büyük baskı altında yaşayan dev bir İslam toplumu var. Hindistan’ın 1,4 milyara doğru yavaş yavaş ilerleyen nüfusu içinde, resmi rakamlarda 200 milyon olarak gösterilen ancak nüfus artış oranı, sayılmayan dokunulmaz Dalit toplumları ve vatandaşlık hakkı verilmeyen kesimler de göz önüne alındığında bu nüfusun 230 milyona yaklaştığı öne sürülmekte. Müslümanlar bir zamanlar Hindistan’ın siyasi ve ekonomik hakimiyken İngiliz sömürgeciliği ardından ikinci sınıf vatandaş konumuna düştü. İktidardaki Müslüman karşıtı BJP partisi ülkede Müslümanlara karşı yasal ve gayriresmi baskıları gün geçtikçe artırırken Müslüman nüfusun en yoğun olduğu Keşmir bölgesi de ağır bir askeri işgal altında.

Bangladeş

Dördüncü en büyük Müslüman nüfus, şehir-devletler bir yana bırakılırsa dünyanın en yüksek nüfus yoğunluğuna sahip ülkesi Bangladeş. Bir karşılaştırma yapmak için Türkiye’nin Ege Bölgesine 170 milyon insanın sığdığını düşünün, işte bu küçük ülke o kadar yoğun bir nüfusa sahip. Bir zamanlar dünyanın en zengin beldesi olan Bangladeş, 180 senelik İngiliz sömürgeciliği ardından dünyanın en fakir ülkelerinden birine dönüştürüldü, topraklarından besin fışkıran tarım ülkesi, 2. Dünya Savaşı’nda ülke kaynaklarını kendine yönlendiren İngilizler ülkeden çekip giderken onmilyonların öldüğü bir kıtlık bile yaşadı. Bangladeş’in resmi nüfusu son sayımlarda 165 milyon olarak görünüyor. Müslümanların son dönemdeki artışla 155 milyonu geçtiği tahmin ediliyor. Ülkede %8 civarında Hindular da yaşamakta. Başkent Dakka ve resmi dil Bengali.

Nijerya

Beşinci büyük Müslüman nüfus Nijerya’da. Batı Afrika ülkesi Nijerya yüz elli yıl önce tamamen Müslüman dinine mensupken İngiliz sömürgeciliği sırasında ülkenin limanlarından başlayarak sert bir Hristiyanlaştırma politikası uygulandı. Bunu sonucunda özellikle en büyük kent Lagos çevresinde ve ağırlıkla güneyde Hristiyanlar yer almakta. Resmi sayımlar yapılmasına ve bunlar 200 milyon civarında çıkmasına rağmen ülkedeki nüfus ve Müslüman oranları konusunda çelişkili tahminler var. Özellikle kuzeydeki iç savaşta ve terör altındaki uzak bölgelerde doğru sayımlar yapılmadığı düşünülüyor, hatta halkın 250, 300 milyonlara kadar yaklaştığını iddia edenler bile bulunuyor. Afrika’da sık yapıldığı gibi Müslüman nüfusu olduğunun çok altında gösterme çabası da Nijerya’nın zengin Hristiyan elitlerinde yaygın. Ülkede 97 milyon Müslüman yaşadığı yazılsa da bunun eksik sayılan kuzey bölgeleri, göçebe Müslüman Fulani toplulukları ve Batı’daki Nijeryalı göçmen nüfusla birlikte 130 milyon civarı olduğu düşünülmekte. Nijerya, petrol ve doğal kaynaklar zengini hızla gelişen bir ülke ve bu yüzyılın ortalarında dünyanın yüksek gelire sahip ilk 10 devleti arasına gireceği varsayılıyor. Başkenti Abuja olan ülkede en yaygın diller Hausa, Yoruba, İgbo ve Fulani olmasına karşın resmi dil İngilizce.

Beş ülkede Arap olmayan bir milyar Müslüman

Böylelikle İslam dünyasındaki en yüksek Müslüman nüfusa sahip bu ilk beş devlette sırasıyla yaklaşık 250, 235, 230, 155, 130 Müslüman inancından insan yaşamakta. Endonezya Şafii, Pakistan, Hindistan, Bangladeş Hanefi, Nijerya ağırlıkla Maliki mezhebinden Sünni Müslümanlar ancak İslam aleminin çoğunda olduğu gibi halklar hoşgörülü; mezhepçilik, ayırımcılık son dönemlerde dışarıdan sokulmaya çalışılıyor. İçlerinde Arap ya da Arapça anadili olan hiç kimsenin bulunmadığı bu toplam tam 1 milyar Müslüman, birbirinden kopuk olarak, bir işbirliği yapmadan ekonomik sıkıntılar içinde yaşarken Batı hakimiyetindeki uluslararası sistem de onların kaynaklarını ellerinden almak için düzenli savaşlar, iç savaşlar, darbeler ve terör saldırıları düzenlemekte. İlginç olan bu ülkelerden birinin Hollanda diğer dördünün de İngilizlerin eski sömürgesi olması.