Şam-PKK “tarihi anlaşması” oyalama taktiği

Suriye hükümetinin PKK/YPG’nin bir oluşumu olan SDG ile anlaşması ardından bunun yürüyüp yürümeyeceği merak konusu

Şam-PKK “tarihi anlaşması” oyalama taktiği
Son Güncelleme: Whatsapp

12 Mart 2025   A. Galip Gümüşdere

Şam yönetimi ile terör örgütü PKK’nın Suriye uzantısı SDG arasında, Kuzeydoğu Suriye’nin entegrasyonu ve siyasi sürecin geleceğine dair dikkat çeken bir anlaşma imzalandı. 10 Mart 2015 Pazartesi günü, Suriye yönetimi ile terör örgütü PKK’nın Suriye uzantısı SDG arasında kritik bir toplantı gerçekleştirildi. Suriye yönetimini Başkan Ahmed el-Şerah, SDG’yi ise Mullahem Abdi’nin temsil ettiği görüşmeler sonucunda taraflar, siyasi temsil, Kürt toplumunun statüsü, ateşkes ve askeri entegrasyonu kapsayan geniş kapsamlı bir anlaşmaya vardı.

Anlaşmanın maddeleri

Anlaşmanın sahada ne ölçüde uygulanabileceği ve taraflar arasındaki koordinasyonun nasıl sağlanacağı merak konusu. Türkiye başta olmak üzere bölgesel aktörlerin bu süreci yakından takip ettiği ve anlaşmanın, PKK’nın Suriye’deki varlığını meşrulaştırma çabası olarak görülebileceği belirtiliyor. Bu çerçevede, mutabakatın sahadaki etkileri önümüzdeki süreçte daha net bir şekilde ortaya çıkacak.

1. Dini veya etnik kökenine bakılmaksızın tüm Suriyelilerin temsil ve siyasi katılım haklarının liyakate dayalı olarak sağlanması.

2. Kürt toplumunun Suriye’nin ayrılmaz bir parçası olarak tanınması ve anayasal haklarının garanti altına alınması.

3. Tüm Suriye topraklarında ateşkes.

4. Sınır geçişleri, havaalanları, petrol ve gaz sahaları dahil olmak üzere kuzeydoğu Suriye’deki tüm sivil ve askeri kurumların devlet yönetimi altında bütünleştirilmesi.

5. Yerinden edilmiş tüm Suriyelilerin devlet koruması altında memleketlerine geri dönmesinin sağlanması.

6. Suriye’nin Esad’ın kalıntıları ve güvenliğine ve birliğine yönelik tüm tehditlerle mücadelesini desteklemek.

7. Bölünme çağrılarını, nefret söylemini ve anlaşmazlık çıkarma girişimlerini reddetmek.

8. Uygulama komiteleri, yıl sonuna kadar anlaşmayı yürürlüğe koymak için çalışacak.

Anlaşma çok da Türkiye lehine görünmüyor

Bu gelişmeye rağmen Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) Sözcüsü Faysal Yusuf, Suriye’nin kuzeydoğusunun entegrasyonunu öngören anlaşmaya ilişkin Erbil merkezli haber ajansı Rudaw’a açıklama yaptı. Söz konusu anlaşmadan “haberdar olmadıklarını” aktaran Yusuf, ENKS’nin toplanmasının ardından anlaşmaya ilişkin pozisyonlarını duyuracaklarını kaydetti.

Anlaşmanın kritik 8 maddesinin muğlak bir dille yazılması ve silahların bırakılması ya da pozisyonların teslim edilmesini net biçimde ve son tarihler belirleyerek ifade etmediği düşünüldüğünde bunun SDG adı altına sığınan PKK/YPG tarafından zaman kazanma amaçlı kullanılabileceği düşünülmekte.

Özellikle anlaşmada yıl sonuna kadar anlaşmanın nasıl uygulanacağını tartışılacağı ibaresi bunun çerçevesinin tarfinin bile bir yıl süreceğini ve uygulamasının uzun yıllar alacağı anlamına geliyor.

Ancak ABD’nin desteklediği, hatta PKK temsilcisi Abdi’nin bir ABD helikopteriyle Şam’a ulaştırılmasından anlaşmanın ardında olduğu anlaşılmakta. Anlaşma ile Türkiye’nin Suriye’de PKK/YPG’ye karşı bir operasyon başlatmasının da önü kesilmiş oluyor. Kısaca uygulanması pek olası görülmeyen bir sayfanın imzalanmasıyla PKK/YPG hem mevzilerini güçlendirecek, hem de zaman ve meşruiyet kazanmış olacak.

Öte yandan Öcalan’ın silah bırakın çağrısı da bu anlaşmayla anlamsız kaldı. Türkiye silah bırakma çağrısını zaten iyice zayıflamış olan Türkiye içindeki ve etkisi düşmüş Irak içindeki PKK unsurları için değil, ağır silahları olan ve onbinlerce eğitilmiş teröristi olan Suriye içindeki PKK unsurları için istemekteydi. Tam bunun tartışması yapılırken, Mazlum Kobani kod adlı terörist Abdi’nin bu sözde anlaşmasıyla PKK/YPG silah bırakmayacak ve Apo çağrısının muhatabı olmayacak.

Eski rejim kalıntılarına beklenmedik yerden tepki

Bu arada devrik rejimin lideri Başşar Esed’in daha evvel rejim karşıtı hale gelen milyarder kuzeni Rami Mahluf, Lazkiye ilinde güvenlik güçlerine yönelik saldırı düzenleyenleri hedef alarak “Niye bu masum sivilleri sizinle birlikte bu işe soktunuz? Paraları siz aldınız, halkımıza ise kan, aşağılama ve açlık verdiniz” ifadelerini kullandı. Mahluf, paylaşımında, güvenlik güçlerinin operasyonları sırasında bölgede çok sayıda sivilin hayatını kaybettiğini iddia ederek, olayların başlamasından devrik rejim generali Giyas Delle’yi sorumlu tuttu. Devrik rejimin lideri Beşşar Esed’i de hedef alan Mahluf “gençlerin kanı boynunuzda” ifadesini kullandı.

Esed rejimi unsurlarının 6 Mart’ta Lazkiye’nin Ceble ilçesinde düzenlediği saldırıda en az 11 güvenlik görevlisi hayatını kaybetmi, saldırı ardından Suriye ordusu, tank, zırhlı personel taşıyıcı, çok namlulu roketatar gibi ağır silahların da bulunduğu yüzlerce araçtan oluşan takviye birliklerini Lazkiye ve Tartus’a sevk etmiş, en az 50 güvenlik görevlisi hayatını kaybetmiş, uluslararası basına ve sosyal medyaya yeni yönetime yakın bazı silahlı grupların bölgede çok sayıda sivili hedef aldığı haberleri ve görüntüleri yansımıştı. Savunma Bakanlığı, 6-7 Mart’ta askeri ve güvenlik operasyonları sırasında yaşanan olası ihlalleri soruşturmak ve sorumluları yargılamak üzere acil durum komitesi kurulduğunu duyurmuştu.

 

İLK YORUMU SİZ YAZIN

Hoş Geldiniz

Üye değilmisiniz? Kayıt Ol!

Hemen Hesabını Oluştur

Zaten bir hesabın mı var? Giriş Yap!

Şifrenizi mi Unuttunuz

Kullanıcı adınızı yada e-posta adresinizi aşağıya girdikten sonra mail adresinize yeni şifreniz gönderilecektir.

canlı casino siteleri papyonshop.com ofis taşıma parça eşya taşıma evden eve nakliyat nakliyat deneme bonusu veren siteleri canlı casino