Yazarımız Sadık Uslu, günümüzde toplum yaşamına giren ve giderek artan önem kazanan Siberpolitik kavramını sizler için 6 farklı boyutuyle bu yazısında inelemekte.
İnsanoğlu bilgi edinim ve iletişim yeteneklerini sözlü ifadeden yazılı kültüre değin uzun uzun deneyimlemiştir. Bilgi; iletişimden söze, sözden matematiğe, matematikten yazıya, yazıdan teknolojiye ve nihayet siber alana taşınabilir oldu. Tarih boyunca kullandığımız bilgiye ulaşım ve iletişim hatları hızla değişiyor. Beraberinde geleneksel ticaret yolları da zaruretini katlayarak arttırıyor.
Bir yandan hammadde ve mamüle ulaşım ihtiyacı, diğer yandan lojistik alanlara hükmetme mücadelesi devam ediyor. Devletlerin güvenlik konsepti değişiyor, yenileniyor. Yeryüzü emperyal devletlerin ticari-sınai operasyon alanlarına dönüştü. Emperyal devletler ve büyük şirketlerden oluşan konsensüs ileri teknolojileri üretti, üretmeye devam ediyor. Bu teknik, internet ve yazılım teknolojisine değin ilerledi ve siber uzayı doğurdu. Kendilerini yeni dünyanın sahipleri olarak gören küresel şirketler ve emperyal devletler bu doğumun sancılarını tüm insanlığa yaşatıyor. Çünkü; bilimin ve iletişimin siber uzaydaki serüveni lojistik hatlarda artık yeni bir aks oluşturuyordu.
Geçmişte; ticaretle birlikte gelişen alış veriş ve paylaşım başarısı, kayıt işlemlerini yazıya dönüştürmüş, kültürel birikimimizin temelini oluşturmuştu. Fakat; yazıyla birlikte kendini gerçekleştiren medeniyetimiz, interneti henüz nesnel bir dile dönüştüremedi. İnteraktif, siber koşullar üzerindeki küresel kaygılar bu kabiliyeti maalesef yeni bir medeniyet olabilmekten uzak tutuyor.
Siber alan, binlerce yılın kültür birikimi neticesinde yepyeni bir dünyayı önümüze seriyor. Artık siber uzayda da siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel etkileşimleri inceleyen yeni bir bilim alanı doğdu.
Siberpolitik…
Siberpolitik tanımı son yıllarda artan bilimsel yayınlarla gündeme yerleşti
Devletler geçmişten günümüze değin, jeopolitik, sosyopolitik, teknopolitik, ekonomipolitik ve teopolitik gibi kavramlarla stratejiler üretebilmişti. Günümüz itibariyle politika yapma kalıbı da kültürel gelişimimizle birlikte artmıştır. Dolayısıyla; siberpolitik de olmazsa olmaz politika üretme alanlarından biri haline gelmiştir. Güçlü devletlerde ekonomi, sanayi, sosyal hizmetler, diyanet işleri vb başkanlık ve bakanlıkları olduğu gibi; siber harp ve siber güvenlike de bakanlık düzeyinde ihtiyaç duyulmaktadır.
Siberpolitik, internet ve benzeri fazlarla dijital teknolojilerin toplum üzerindeki etkilerini araştıracak, bu teknolojilerin politikaya entegrasyonunu analiz edecektir. Aynı zamanda uluslararası siber etkileşim kanallarını da kontrol edebilecektir.
O halde Siberpolitik’i 6 maddede irdeleyelim.
1. Siber Güvenlik:
-Devletin siber altyapılarını koruma tedbirlerini alır.
-İçerden ya da dışarıdan olası siber saldırılara karşı tedbir alır ve strateji üretir.
2. Dijital (Siber) Diplomasi:
-Küresel şirketler ve Devletlerle olan ilişkilerin dijital ortamda yürütülmesini konu alır.
-Sosyal mecralar ve dijital araçların toplumda ve devletler arası diplomatik ilişkilerde kullanılabilirliğini inceler.
3. Siber Harp:
-Dijital/siber ortamda devletler veya gruplar arasında siber saldırılar ve karşı saldırılar
-Bilgi iletim, iletişim savaşları
-Algı ve propaganda faaliyetleri.
4. Veri gizliliği, mahremiyeti ve korunması
-Bireylerin verilerinin korunması ve gözetimi. (gizlilik-dış koruma)
-Dijital mahremiyet (etik/ahlaki koruma)
-Veri bankası oluşturma, arşivleme, yedekleme, kişiselleştirme, şifreleme (gizlilik-iç koruma)
5. Sosyal Mecralar ve Kamu Politikası:
-Sosyal mecraların kamuya olumlu/olumsuz etkisi.
-Toplumun sosyal mecraları kullanım alışkanlıkları
-Sosyal hareketlerin dijital platformlarda örgütlenmesi.
-Kurumların, kurumları onaylaması/denetlemesi
-Kamu disiplini oluşturma.
6. Regülasyon
-İnternetin ve dijital teknolojilerin hukuki alt yapılarının oluşturulması
-Yerli internet ve dijital teknolojilerin üretilmesi, düzenlenmesi, yaygınlaştırılması.
-Dijital platformların denetlenmesi.
Sadık USLU
Ülkemizde düzenlenen son Siberpolitik konferansı geçtiğimiz yıl 17 Ekim’de Dicle Üniversitesinde yapılmıştı
