NATO başına “mutlu bir Hollandalı”

26 Haziran 2024  Burhanettin Akbora Uyananinsan.com

NATO  açıklamasına göre resmi olarak Mark Rutte’nin yeni Genel Sekreter olarak atanmasına karar verildi. Mevcut Hollanda Başbakanı Rutte, görevi 1 Ekim’de Jens Stoltenberg’den devralacak. Rutte, Hollanda’da koalisyon hükümetinin bozulması ve faşist partinin birinci parti olması üzerine 7 Temmuz 2023’te istifa etmiş, kendi yerine Türkiye vatandaşlığından çıkmış PKK yanlısı Dilan Yeşilgöz’ün gelmesini sağlamış, yeni hükümet kurulana kadar başbakanlık görevini sürdürüp ardından aktif siyaseti bırakacağını duyurmuştu.

İki NATO adayı iki Müslüman Türk kadın vakası

Stoltenberg’in görevinin bir dönem daha uzatılmayacağının kesinleşmesinin ardından Rutte, NATO Genel Sekreterliği adaylığını açıklamıştı. Alman kökenli Romanya Cumhurbaşkanı Klaus Iohannis de buna aday olduğunu belirtmişti. Iohannis daha önce Müslüman bir Türk diye bir kadının, Sevil Shhaide’nin Romanya başbakanı olmasını veto etmesiyle tanınıyordu. Sevil Hanım tarihçi Kemal Karpat’ın da mensup olduğu tanınmış bir Tatar aileden gelmekteydi ve uzun yıllar Romanya bürokrasisinde ve Soısyal Demokrat Partisi’nde görev almıştı.

20 Haziran’da fazla destek bulamayan Iohannis’in çekildiğini açıklaması üzerine Rutte, tek aday kalmıştı. Kısa sürede birçok ülkenin desteğini kazanan Rutte, son olarak 18 Haziran’da Macaristan’ın onayını almıştı.

Mark Rutte de geçmişinde Iohannis gibi bir Müslüman Türk kadına sıkıntı çektirmesiyle tanınıyor. Kadın ve Aile Bakanı Dr. Fatma Betül Sayan Kaya, 2017’de Rotterdam’da Türklere bir konuşma yapmak üzere geldiğinde, muhalif partiler, hatta PKK’ya kampanya izni veren Hollanda hükümeti Türkiye’deki hükümetin siyasi iletişimde bulunamayacağını belirtmiş ve bir müttefik ülke hükümet üyesini zorla bir arabaya bindirerek yanındaki kızkardeşiyle beraber sınırdışı etmişti. Bu olayı Türklere karşı zafer olarak sunan Rutte, siyasi yıldızını parlatmıştı.

Herkesi idare etti

Brexit ardından İngiltere’nin bürokrasiden tasfiye edilmesiyle Rutte yönetiminde Hollandalılar AB siyasetinde güçlerini artırdılar. Öte yandan Rutte Donald Trump ile uyumlu bir siyasette devam etti ve Amerika’nın da o dönemde desteğini sağladı. 2017 yılındaki skandal olayın ardından Türkiye’ye bir kaç kez gidip geldikten ve Erdoğan’a methiyeler düzdükten sonra Türkiye’nin de desteğini aldı.

NATO Genel sekreterliğine genellikle Avrupa’lı bir eski devlet adamı getiriliyor. 19 milyonluk Hollanda daha önce üç kez NATO genel sekreteri çıkarmasına rağmen 70 yıldan uzun sürede henüz bir Türk bu göreve önerilmedi. Peygamberimize hakaret eden karikatürlere sahip çıkmış Norveç ve Danimarka’nın başbakanları Rasmussen ve Stoltenberg NATO genel sekreterliğini yürütmüş, Türkiye bunlara özellikle Rasmussen’e sert tepki göstermiş ancak NATO’da tek başına kaldığından, bunu bloke edebilecek olmasına rağmen önleyememişti.

Siyasi bir ip cambazı olarak bilinen, koltuğunu korumak için her yola başvurabilen, Rotterdam vakasında olduğu gibi riskleri kolayca alabilen Rutte’nin döneminde NATO’nun sertleşmesi ve tehlikeli manevralara girişmesi mümkün, en azından Stoltenberg dönemindekinden daha kolaylaşabilir. Rutte döneminde Küreselcilerin hayalini kurdukları NATO-Rusya savaşlarına, dolayısıyla 3. Dünya savaşına bir adım daha yaklaşabliriz.