Batı Avrupa tarihinde ilk kez İslamiyet’in Gazze soykırımına direniş davası etrafında dört aday bağımsız girdikleri seçimleri kazanarak milletvekili oldu.
İngiliz seçimlerinde İşçi Partisi’nin beklenen zaferinin dışında Müslüman ülkelerin ve Türkiye’nin gözünden kaçan önemli bir gelişme meydana geldi. Son yıllarda en az Muhafazakarlar kadar Yahudi devleti yanlısı haline getirilen İşçi Partisi, tek bir seçim konusu olarak Gazze üzerinde organize olan Müslümanlar ağırlıklı gruplarca pek çok seçim bölgesinde yenilgiye uğratıldı. Yenilgiye uğradığı veya çok oy kaybettiği bölgeler geleneksel İşçi Partisi bölgeleriydi.
İşçi Partisi Gazze nedeniyle desteğini kaybettiğinin bölgelerin farkına seçimlerden sadece bir kaç hafta öncesinde farkına vardı. Filistin yanlısı yayınlarıyla bilinen, 22 yıldır kuvvetle Irak işgali karşıtı olan ve bu nedenle partisinden dışlanan George Galloway bunun habercisi olmuştu. Eski dönemde İşçi Partisi’nin geleceği olarak görülen Galloway, Şubat ayında Rochdale ara seçiminde bağımsız girerek zafere ulaştığında bu bir uyarı olarak ele alınmalıydı. İşçi Partisi’nin üst düzey isimleri Rochdale’i bir anormallik olarak görse de bu seçimlerinin sonuçlarına yansıdığı ortaya çıktı.
Hitabetiyle ünlü George Galloway
İşçi Partisi çok büyük bir fark yakaladı ancak bu halkın Muhafazakarlara daha fazla tahammül edememesinden kaynaklı. Kimse ne İşçi Partisi ne de onun lideri Starmer’in büyük bir gelecek vaad ettiğini düşünmüyor. Dolayısıyla gelecek seçimlerde bu yüksek farklar kaybolacak ve Gazze soykırımına tepkili oylarının değeri daha da artacak.
Pek çok bölgede geleneksel İşçi Partisi seçmeni Müslümanlar ayrı aday çıkardı
Leicester Güney Milletvekili ve eski gölge kabine üyesi Jonathan Ashworth koltuğunu 1.000’den az oyla bağımsız Shockat Adam’a kaptırdı. Blackburn’de Kate Hollern, bağımsız Adnan Hussain’e 200’den az oyla yenildi. Dewsbury-Batley seçim bölgesinde gölge kabine maliye bakanı Rachel Reeves’in danışmanı Heather Iqbal, İkbal Muhammed’e karşı yaklaşık 7.000 oyla kaybetti. Birmingham Perry Barr’da Halid Mahmood, 15.317’lik şaşırtıcı bir çoğunluğu Gazze yanlısı bağımsız aday Ayoub Khan’a kaptırdı. Dolayısıyla Gazze soykırımı karşıtı bağımsız Müslüman milletvekilleri dört sandalye kazandı. Filistin dostu bu dörtlüye Antisemitik diye İşçi Partisi liderliğinden kovulup seçimlere bağımsız giren Jeremy Corbyn’i de ekleyebiliriz.
Eski İşçi Partisi lideri ve dört Müslüman mecliste 5 sandalyeyle Gazze yanlısı ses olacak
İşçi Partisi’ne endişe veren diğer bir durum ise pek çok bölgede Gazze soykırımı karşıtlığının kazanamasa bile yüksek oy oranı çıkarması. Örneğin İşçi Partisi’nin önde gelen sağlık bakanlığı adayı Wes Streeting, İşçi Partisi’nin kalesi bir bölgede sadece 528 oyla kendini Gazze soykırımı karşıtlarından kurtarabildi. Rochdale’de yeniden seçime giren George Galloway İşçi Partisi’ne sadece 1.440 oyla yenildi, partisi de bazı bölgelerde iyi oy topladı.
Eski lider Corbyn’e bölgedeki Müslümanlar da destek veriler
Gazze’nin sadece Müslüman toplumunu ilgilendirmiyor. Soykırıma karşı olan milyonlarca İngiliz ve diğer etnik gruplardan insanlar da var. Ancak Müslüman seçmenler İşçi Partisi’ne Gazze’deki duruşuyla ilgili ‘Bizi hafife almayın’ mesajı göndermiş oldu.
Tarihi bir gelişme
Bu dört sandalye neden önemli? Batı Avrupa’da onmilyonlarca Müslüman yaşıyor. Almanya’da 4, Fransa’da 7, İngiltere’de 4, Benelüks, İskandinavya, İtalya, İspanya ve Orta Avrupa’daki diğer ülkelerde de beş milyona yakın toplam 20 milyon, çoğu vatandaşlık ve oy verme hakkına sahip Müslüman yaşamakta. Ancak bunlar ne kendi milletvekillerine sahip ne de kendileri gibi düşünen partileri var.
Örneğin Almanya’daki milyonlarca Türkiye yanlısı Müslümana karşın, Alman siyasi partiler istisnasız olarak açıkça hem Türkiye düşmanı hem de son Bozkurt işareti yasaklamalarında SPD iktidarının Türk yerel kitleye düşmanlığındaki gibi ülkelerindeki Türklere düşman. Kısaca Avrupa’da Müslümanlar bölünmüş durumda, ülkelerin istihbaratlarınca içlerine girilip siyasi örgütlenme yapmaları engellenmekte, eğer birisi siyasette yükselmek istiyorsa Müslüman kültürüne düşman olması gerekmekte.
Gazze soykırımına karşı yürüyüşçüler Keir Starmer’ı soykırımcı olarak gösteriyorlar
Örneğin 2016 yılında Alman parlamentosunda Türkler Ermeni Soykırımı Yapmıştır yasa teklifini veren kişi bir Türk asıllı milletvekiliydi. Meclisteki diğer beş Türk asıllı milletvekili de Türkiye düşmanı oy kullandılar. Diğer Avrupa ülkelerinde de Müslümanların benzer şekilde, siyasette yer sahibi olmak için İslam karşıtı ve dünyada Müslümanlara yapılan zulümü desteklemesi gerekiyor.
Alman Parlamentosu’nda Türkleri temsil ediyor diye sokulan kukla milletvekillerinin hepsi Türkiye aleyhinde Ermeni soykırımı yalanı lehinde oy kullandılar
Oysa Batı Avrupa’da Alman soykırımı ardından 1-2 milyon Yahudi yaşamakta. Yahudi azınlık çok sayıda milletvekili, bakana sahip. Bu milletvekilleri ve bakanlar da çoğu zaman hem Yahudi haklarını savunuyor hem de İsrail yanlısı oy veriyor ve etkide bulunuyor.
Bu açıdan ilk kez Batı Avrupa’da dört bağımsız Müslümanın İslam Dünyasının bir davası çevresinde buluşup parlamentodan söke söke dört koltuk kapması, pek çok yerde de zafere yaklaşması önemli bir mihenk taşıdır. Artık 20 milyon Batı Avrupa Müslümanının siyasette kendi kültür ve değerlerini satarak yükselmiş isimler olarak değil İslam davasıyla uyumlu olması gerekmektedir.
Gelişme önemli. Her zamanki gibi iki milyarlık ümmetin dikkatinden kaçtı. Ancak Batılılar bu konuyu çok önemsiyorlar ve endişeleniyorlar.
İngilizler: “Müslüman seçmen desteği son derece endişe verici”
