Gıdadaki büyük tehlike

Banu Güvenç

Son yıllarda hemen her alanda olduğu gibi gıda endüstrisinde de birçok yenilik yaşandı ama maalesef bu yenilikler her zaman olumlu sonuçlar doğurmuyor

1970’lerden itibaren artan gıdada endüstrileşme, yediğimiz, içtiğimiz her şeyi sorgulanabilir hale getirdi, önce neredeyse tüm paketli ürünlerde kullanılan glikoz şurubu hayatımıza girdi ve obezite başta olmak üzere bir çok sağlık problemine zemin hazırladı, daha sonrasında kısaca GDO dediğimiz genetiği değiştirmiş gıdalar tamamen doğal diye düşündüğümüz sebze ve meyve ürünlerini sunileştirdi.

Şimdiyse daha başka bir boyuta geçmek üzereyiz, yapay et ve süt ürünü kavramları gün geçtikçe daha sık telaffuz edilir hale geldi, belli ki kısa süre sonra bu ürünler raflarda yerini alacak. Bu ürünleri destekleyenlerin savunmak için öne sürdüğü birkaç argüman var

Birincisi hayvan yetiştiriciliğinin çevre ve doğa için zararlı olduğu: Son araştırmalar bunun doğru olmadığını ve yapay et üretiminin doğaya 25 kat daha zararlı olduğunu gösterdi

İkincisi nüfus çokluğu ve iklimsel değişiklikler ile oluşan gıda yetersizliği yani kıtlık problemi :
Bunun da aslında doğru olmadığı tüm dünyada yıllık israf edilen gıdaların tamamının dünyaya fazlasıyla yeteceği aşikar

Üçüncüsü hayvansal ürün tüketmemenin sağlık açısından daha faydalı olduğu: Belli miktarda hayvansal gıdanın üzerinde tüketimin sağlık üzerinde olumsuz etkileri olsa da halen hayvansal ürünlerin vücut için en iyi protein kaynağı olduğu yadsınamaz, kaldı ki vegan olarak pazarlanan ürünler çoğunlukla aşırı derecede işlenmiş ve bir çok katkı maddesi içeriyor dolayısıyla bu ürünlere hayvansal gıdalardan daha faydalı demek imkansız.

Son ve belki de onlar açısından en geçersiz olabilecek argüman hayvan haklarının yaşam hakkının korunması:

Sanki hayvan haklarının tamamını ihlal eden, o acımasız ve vahşi çiftlikleri kuran dev gıda kartelleri değilmiş gibi hayvanların yaşam hakkının korunmasından bahsetmeleri son derece komik. Ayrıca geleneksel ve daha iyi koşullarda hayvan yetiştiriciliği yapanlar bu şirketler yüzünden ayakta kalmakta zorlanmasına sebep oluyorlar

Bu da bize gösteriyor ki aslında iddia ettikleri gibi hiçbir geçerliliği olmayan fikirler öne sürülüyor.

Maalesef daha kötüsü, hiçbirimizin duymaya bile tahammül edemeyeceği canlılar gelecek için ideal protein ve besin kaynağı olarak öne sürmeye başladı bile, böcekler, hatta Angelina Jolie gibi Hollywood yıldızları böcek yemeyi denediğini ve gayet keyif aldığını defalarca söyledi.

Bu şartlarda yapmamız gereken gıda kaynaklarımızı olabildiğince bu sistemin dışında ve doğal haliyle muhafaza etmek yoksa bu cehennemi andıran distopik yaşamın bir parçası olacağız, gıda güvenliği ve insanlık çok büyük bir tehdit altında, önümüzde iki seçenek var ya uyanacağız ya da bu korkunç gerçekle yaşamaya alışacağız